3 entry daha
  • henry ford'un yürüyen bant sistemi ile seri üretimi getirmesiyle, kısmen gerçekleşmiş olan şeydir bu. robotlar değilse bile, insan işçi, üretime en az bir robot kadar yabancı kılınmıştır.

    insan için önemli olan, bir makine gibi ne olursa olsun işliyor olmak değildir. çünkü hayvan gücü diye de bir şey var. o zaman öküz var, bizim yerimize çekiyor sabanı; halbuki olmasa işsiz kalmazdık mantığına benziyor bu laftaki gizli korku. halbuki korkulması gereken; bir robotun ezebere yapabileceği işi bir insanın yapmaması değil; içine her gün daha çok çekildiğimiz, o karanlık, derin yabancılaşma. bugün, çok üst dizey bir yönetici olduğunu zanneden birisi, çuval dolusu para kazanıp, çoluğunu çocuğunu refah içinde yüzdürürken; kendi eliyle, çocuklarının dünyasına görünmeyen bir duman; kanlarına kanser bulaştırıyor olabilir. görünüşe aldanmamak gerek.

    bence dünyadaki yanılsama, distopik filmleri çoktan gölgede bıraktı. ama bile bile ladesiz hepimiz tuhaf. robotların bizim yerimizi almasına fırsat kalacağını sanmıyorum. ha biz dinazorlar gibi yok olduktan sonra, insanlığın yerini bir robot ırkı alır mı? yok olduktan sonra ben pek önemi yok. mrak etmiyorum bunu.
217 entry daha
hesabın var mı? giriş yap