7 entry daha
  • osmanlı imparatorluğu döneminde türk toplum yaşamının ve kültür tarihinin incelenmeye değer büyük olaylarından biri padişah şenlikleridir.

    halka, olanaklarına göre bayram, doğum, sünnet, evlenme gibi olaylarda küçük çapta şenlikler düzenleme yanında padişah şenliklerine katılma hakkı da verildiğinden şenlikler avrupa’daki örnekleri gibi sarayın tekelinde kalmamış, dolayısıyla toplum yaşamında yer alışları çok etkileyici olmuştur.

    şenliklerde geçit törenleri düzenlenir ve halkın çok ilgi gösterdiği gösteriler yer alırdı. çok özenle hazırlanmış şeker bahçeleri; kökeni anadolu selçuklularına uzanan esnaf örgütlenmelerine ait görkemli geçit alayları yanında, bolluk, güç ve üretkenliği simgeleyen bir süs ağacı olarak yer alan “nahil”, bu gösterilerin başında gelirdi. bir çeşit düğün mumu diyebileceğimiz nahılllar, inanılmaz incelikteki detaylarıyla insanı düşler alemine götüren, çok pırıltılı, büyüleyici süs ağaçlarıydı. sünnet ve düğün geçit alaylarının ayrılmaz bir parçası olan nahıllar, birer sanat eseri olmaları yanında, erkek gücünü ve kadının döl bolluğunu, bereketini simgeleme niteliğiyle şenliklere sembolik boyut kazandırmaları açısından da önemli olmuşlardır. sade bir anlatımla, balmumundan, ahşaptan veya demirden yapılır ve üzeri bolluk bereket çağrıştıran unsurlarla bezenir, düğün sahibinin gücüne göre büyüklüğü ve donanımı çeşitlilik gösterirdi.

    kelime anlamı olarak nahıl arapça da “hurma ağacı” demektir.ayrıca “fidan”balmumdan yapılma “ağaç”, “meyve”, “çiçek”, “kadın süsü” anlamında da kullanılmıştır. başlangıçta hurma ağacı biçiminde yapılmış, giderek servi ağacı, minare görünümü almıştır. büyük olanlarının iskeletleri demirden hazırlanır, çeşitli çapları olan küreler üst üste dizilir, yanlarındaki gergi ipleriyle de dik durması sağlanırdı. kürelerin yanına çengeller konulur ve bu çengellere balmumdan veya şekerden yapılma insan, hayvan figürleri , yapma veya canlı çiçekler, taze ve kuru meyveler, bitkiler, renkli kağıtlar, kurdeleler, flamalar, kafesler asılır, düğün sahibinin padişaha yakınlığına göre altın, firuze gibi değerli taşlar, inciler,mücevherler, altın ve gümüş yapraklar, mumlar, meşaleler, ipek püsküller ve aynalarla süslenerek çok ışıyan çok parıltılı bir yapı sergilerlerdi. doruk noktasında mum, meşale veya yaldızlı altın alemle sonlanırdı.görünümleri ve görkemleriyle batılı gözlemcileri derinden etkileyen nahıllar , nahılbend denilen esnaf tarafından yapılırdı. boyutları ve sayıları yer aldıkları alayın önemine, düğün sahibinin sosyal ve ekonomik statüsüne göre değişirdi.
    en görkemli nahıllar, padişah ailesine ait olanlardı.yani sultan düğünleri ve şehzade sünnetlerinde yer alanlar hem büyüklük hem de sayı olarak göz kamaştırıcıydı. örneğin 1582 yılında şehzade mehmet’in sünnet şenliğinde nahılların boyları 24 ila 36 metreyi bulmuş, tabanı 5-6 m. çapa ulaşmış ve sokaklardan geçirilirken ev veya ev çıkıntılarının yıkılması gerekmiştir. bunların anında tazmin edildiği de kayıtlarda yer alır. 5 adet büyük, 360 kadar da orta ve küçük nahıl, tersane işçileri ve yeni çerilerce taşınmıştır. geçit törenlerinde nahıllar alayın en önünde yer alır ve arkasından sadrazam, vezirler ve diğer devlet ileri gelenleri yürürdü. alayın iki yanında da küçük nahıllar taşınırdı. bunları şeker bahçeleri, şerbetler, çeyiz tepsileri, para keseleri ve mücevher kutuları izlerdi. zamanla biçim ve boyut değiştiren nahıllar, 18.yy’dan itibaren sadece sırma, gümüş teller ve ipek püsküllerden yapılır olmuştur.

    günümüzde anadolu’nun iç kesimlerinde farklı şekillerde de olsa gelenek olarak sürmektedir.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap