13 entry daha
  • siyasi hiciv nedir ve nasıl yapılır konusunda okullarda ders olarak gösterilmesi gereken türk filmidir.aslında bu film büyük ölçüde uğradığı sansür yüzünden hep küfürlü,basit bir komedi olarak algılandı ama işin aslı hiçbir zaman öyle değildi.bir kere bu film türkiye’nin siyasi olarak belki de en karmaşık döneminde çekildi.okuduklarımızdan,duyduklarımızdan bildiğimiz kadarı ile böylesine açık bir biçimde siyasi mesajlar içeren bir filmi o dönemde çekmek hakikaten cesaret isteyen bir işti.filmi çekmek bir dert,filmin sansürden geçmesi başka bir dert.aslında bu filmin yapım hikayesini çok merak ediyorum.nasıl çekilmiş,ne gibi engeller çıkmış,o dillere destan sansür kurulundan nasıl geçmiş,seyirciden nasıl bir tepki almış?...şu an için bunları en iyi bilenlerden hayatta olan iki kişi var öykünün sahibi müjdat gezen ve öyküyü senaryolaştıran umur bugay.mesela bir oradaydım belgeselinin konusu rahatlıkla bu film olabilir diye düşünüyorum.eminim ki çok ilginç bir yapım hikayesi var bu filmin.

    filme gelirsek hani biraz iddialı olacak ama bence türk sinemasında bu film kadar açık ve etkili bir biçimde amerika ve kapitalizm karşıtı muhalif bir film yapılmadı.filmi sansürsüz izleyenler bunu çok daha iyi anlayacaktır.senaryo ilk bakışta basit ve absürd gelebilir ama müjdat gezen hikayeyi yazarken olayları öyle güzel kurgulamış ve siyasi görüşünü hikayeye öyle ustaca adapte etmiş ki filmi tekrar tekrar izleyip,derinlemesine düşününce hikayenin tam bir siyasi hiciv harikası olduğu ortaya çıkıyor.filmin uyarlandığı öykü olan eşeğin karnındaki elmas'ı hiç okumadım ama filmde anlatılanlara ve karakterlere baktığımda müjdat gezen’in siyasi hiciv konusunda yakın dostu aziz nesin’den epeyce etkilendiğini tahmin etmek zor değil.

    filmde o dönem ülkemizin içinde bulunduğu siyasi durum,ekonomik sıkıntıların getirdiği toplumdaki yozlaşma,ahlaki çöküntü,insanların iki yüzlülüğü,fakir halkın tek umudunu şans oyunlarına bağlaması ve diğer sorunlar trajikomik bir şekilde öyle ustaca anlatılmış ki hakikaten bu ustalık karşısında hayrete düşmemek elde değil.

    başta kemal sunal olmak üzere filmdeki oyunculuklar gerçekten takdire şayan.''kemal sunal;filmleriyle birlikte o dönem halkın beynini uyuşturdu'' diyen bazı aydınlarımıza bu filmi tekrardan şöyle bir dikkatlice izlemelerini tavsiye ederim.bir düşünsünler bakalım acaba o dönem kaç oyuncu en üst seviyedeki kariyerini tehlikeye atar ve böyle muhalif bir filmde başrol oynamayı kabul ederdi.kemal sunal bu tercihiyle yaptığı işi ne kadar sevdiğini ve saygı duyduğunu göstermiştir.bu davranışıyla da kendinden sonra gelecek nesillere önemli bir örnek olmuştur.ama bugüne geldiğimizde maalesef genç oyuncuların onun kadar bu işlerde cesaretli olmadığını,olamadığını görebiliyoruz.müjdat hoca geçen bir söyleşisinde olayı çok güzel açıkladı zaten ''bizim nesil çok cesaretliydi ama şimdiki oyuncularda bu yok'' diye.

    filmdeki en önemli karakterlerden biri olan hacı ömer’e hayat veren ali şen’in oyunculuğundan da bahsetmeden geçmek olmaz.ali şen eğer bambaşka bir zamanda bambaşka bir ülkede yaşamış olsaydı eminim ki bu filmdeki oyunculuğuyla ödüllere boğulurdu.zaten bu kadar zor ve çok tepki çekebilecek bir rolün üstesinden ancak ali şen gibi usta bir oyuncu gelebilirdi.bildiğim kadarıyla ilk filmi olmasına rağmen macit koper’in de filmdeki oyunculuğu mükemmeldi.filmin sonu,çalan müzik,adem’in kendine söyledikleri ve işçilerin arasına karışması hepsi çok anlamlıydı.

    başta öykünün sahibi müjdat gezen olmak üzere müthiş oyunculuklarıyla kemal sunal’ı,ali şen’i,macit koper’i ve filmdeki tüm diğer oyuncuları,yönetmen atıf yılmaz’ı,öyküyü senaryolaştıran umur bugay’ı,yapımcıyı,filme katkısı olan herkesi üzerinden yıllar geçmişte olsa böyle bir filme imza attıkları için kutlamak gerekir.
84 entry daha
hesabın var mı? giriş yap