• kripto para'ya bu kadar ilginin oldugu ulkemizde ne bir gazetede ne de her gun bitcoin - titcoin tahmini yapanlarin bulundugu bu sozlukte bu konu hakkinda tek bir sozcugun bile yazilmiyor olmasi ilginc. tokenomics (belki ileride jeton iktisadi denir) aslinda 70'lerde paraya alternatif olabilecek araclari dusunmek ve tartismak icin ortaya atilmis bir bilim dali, cok buyuk bir literaturu yok, hatta gozardi edilmis desek siritmaz, simdilerde sadece kripto para'yla ilgili gibi gorunse de baslarda para yerine gecen herseyle ilgiliydi. aslinda hayatimizda kullandigimiz bircok sey token'dir, ornegin para karsiliginda aldigimiz ve konser alanina girmemizi saglayan konser bileti, sinema bileti, mac bileti, metroya eskiden attigimiz jeton, bunlarin hepsi token ornegidir; para karsiligi alinmistir ve kendi ekosistemlerine (konser alanina, sinema salonuna, stadyuma, metroya) girmemizi saglar. mesela kimse sinemaya girerken neden direk para vermedigimizi sorgulamaz, hah iste tokenomics bunu sorgular + insanlarin projelerini para yerine gecen bir sistem biletiyle nasil fonlayabileceklerini arastirir. tokenomics ayni zamanda, token'larin degerini etkileyen herseyi ve onlarin bir parcasi oldugu merkezi olmayan ekosistemi inceler. token'larin degerini etkileyen 4 ana etken ise arz, fayda, dagilim ve kullanici kitlesi olarak gorulmus simdiye kadar, dedigim gibi, cok islenmis bir alan degil, oyle iktisatta oldugu gibi dinamik makroekonomi gibi konulari aramayin.

    kisisel fikrime gelince; tokenomics'e genel olarak baktigimda, projesinin gelecegi iyi görünen token'larin tercih sebebi oldugunu goruyorum. herkes projenin uygulanabilirligine ve fiyat istikrarina (stable prices'a) bakiyor, bunlar da bir çerçeveyle ve kurallarla sağlanabilir, zor degil. benim alanim daha cok parasal genişleme (quantitative easing) ama parasal sıkılaştırma da ayni zeminin ilkelerine bağlı oldugu icin birkac sey soyleyebilirim saniyorum. token yatirimcilarinin en onemsedigi sey fiyat istikrari ve token yonetiminin bunu saglamaya yonelik nasil bir para politikasi izledigi. burada, sadece arz-talep odakli bir deger politikasi yerine (bkz: george soros)'un (bkz: thinking participant) kavramına dayanan, degeri (fiyati) surekli olarak arz ve talebin degil bazen trendin de belirleyebilecegini kabul eden daha unorthodox bir yaklasim izlemek piyasa beklentisini karsilayabilir. bu arada, token'in değeri sadece kısık bir arz'dan degil projeden de gelmeli, yoksa arz odakli, sadece parasal sıkılaştırmaya dayanan bir proje token'ini belli bir fiyata kadar goturebilir, cunku token yonetiminin (token'in kurucularinin) elindeki token da sınırlı olucak sonuçta. ornegin, ingiltere merkez bankasi piyasadaki aciga satışları durduracak rezerve sahip olmadigi icin batmisti, çünkü yeteri kadar mark rezervi yoktu; o yüzden arz tarafina çok güvenilmemeli. talebi ne sağlayacaksa ona odaklanilmali diye dusunuyorum, as says keynesian economics.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap