5172 entry daha
  • genelde insan ilişkileri üç çevrede geçen bir film gibi.

    * zorunlu çevre;
    yüz yüze bakılan okul, iş, meslek çevresi, çekirdek aile, yakın akraba, kuzen muzen, karşı komşu vs.
    mecburen özen gösterilen, katlanılan çevre bu tabii.
    öyle "canımı sıktı öff" diye patronu işten çıkaramıyoruz, "bana yan baktı" diye sınıftan arkadaş atamıyoruz. sinir olduğumuz komşuyu apartmandan fırlatamıyoruz veya "yarın yeni daire tutayım gideyim" diyemiyoruz. ha deyince boşanılmıyor, "bye" deyip ev terk edilmiyor nihayetinde.
    zorunlu çevre (özellikle iş çevresi); en atarlı tiplere bile geçinmeyi, en sivri tiplere bile ezilmeyi, sabretmeyi öğretiyor yeri geldiğinde.
    öğrenmekte zorlanan kişi, buradan doldurduğu stresi aşağıdaki çevrelere deşarj etmeye çalışıyor.
    asosyal, içe kapalı veya şeytan tüyü olmayan, kendini sevdiremeyen, çekici bulunmayan birinin ise çevresi bundan ibaret. ikinci ve üçüncü çevreleri edinemiyor zaten.

    * opsiyonel çevre;
    paşa keyif kriterlerine göre kurulan, sürdürülen, karşılıklı denkliğe ve faydaya dayanan ilişkiler.
    mesela eski okul pilav günü arkadaşlıkları. spor salonu, kurs grubu, gezi grubu, sosyal medya arkadaş listesi bağlantıları... aşk meşk ve sevgililik durumları vs.
    yani zorunlu değil de eğlencelik bir çevre bu.
    eğlence, karşılıklı fayda, denklik, iyilik güzellik sürdüğü müddetçe devam eder. bunlar bitince yollar bir şekilde ayrılır.
    "bora gruptan ayrıldı" gibi durumlar yaşanır.

    * stepne çevre;
    ballı bora'nın stres atma alanı.
    bora'nın (veya ceren'in) bir takım ihtiyaçlarını, benciliğini vs. tatmin etmek için edindiği ve cepte tuttuğu değişken çevre.
    sürekli değişim olur burada. bir gelir biri gider. şeytan tüyü olan bora'nın büyüsüne kapılan çoktur çünkü. birini ekler, birini çıkarır. değişiklik yaparken genelde yansıtma yapar, karşı tarafı suçlar "çok değiştin" falan der, "yaşandı bitti, seninle olmuyor, bir şeyler uymuyor bla bla" gibi klişeler sıralar.
    özetle kendisinden çok kolay vazgeçilen insan larla kurulan ego tatmini ilişkileri yaşanır bu çevrede. hug buddy, x buddy, f buddy, bilmem ne badi vs. özetle hepsi şut badi bunların. bora'nın zaten şutlamak için yaptığı çevre yani. yukarıda da bahsedildiği üzere iş arkadaşını şutlayamıyorsan stepneyi şutla, rahatla felsefesi...

    özet ders: eğer zorunlu çevreden başka bir çevre edinememiş biriysen sırf sosyalleşmek, sevgili bulmak, "seviliyorum" gibi hissetmek için el alemin "stepne çevre"sine figüran olma bacım/kardeşim.

    mesela;
    - genelde birlikte zaman geçirmiyor, yüz yüze bakmıyorsan.
    - o her istediğinde sana ulaşabiliyor, sen ona her istediğinde ulaşamıyorsan.
    - buluştuğunuzda hep o konuşuyorsa, kendinden bahsedip duruyorsa, seni dinlemediği hissine kapılıyorsan.
    - seninle konuştuklarını unutuyorsa, senin söylediklerini zaten hiç sallamıyorsa. mesela bir şeyi sana daha önce anlattığını unutup sanki yeni tanışmışsınız gibi tekrar anlatmaya başlıyorsa.
    - senin arkadaşlarınla tanışmak istiyor, üstünden network genişletiyor ama seni kendi çevresinden uzak tutuyor, sanal ortamına, whatsapp gruplarına bile yanaştırmıyorsa.
    mesela yolda giderken onun iş veya aile çevresinden birileriyle karşılaştığınızda sanki yanında sen yokmuşsun gibi davranıyorsa...
    evet sen aslında yoğsundur. yani stepne listesinde figüransındır. bir gün listeden çıkarılırsın veya kendin çıkarsın "sen beni kovamazsın ben istifa ediyorum" falan diye türk filmine bağlarsın.
    - pollyanna mode on-
    neyse bora'yı kötülemiyorum, o da lazım tabii bu hayatta. onun da bir görevi var. onun gibiler olmasaydı, zorunlu çevrede takılıp kalan tipler başka insan yüzü göremezdi belki bilemiyoruz.
    - pollyanna mode off-

    bölüm sonu aforizmaları:

    "bazı insanlar size sadık değildir, size olan ihtiyaçlarına sadıktır. ihtiyaçları değişince, sadakatleri de değişir." will rogers.

    "unutma, insanların çıkarları değiştiğinde zihniyetleri ve davranışları çabuk değişir." arthur schopenhauer

    "insanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi söylerler." sigmund freud

    not: "görünüşe bakılırsa insan ilişkileri; çoğunluğun kendini sütten çıkmış ak kaşık ilan ettiği bir dünyadır." yazıp kaçacaktım aslında ama bu yorum teee 2019 yılında yazılmış olduğu için başka bir şeyler saçmaladım. konu nerelere geldi...
6957 entry daha
hesabın var mı? giriş yap