6 entry daha
  • hakkında birkaç şey:

    * birincisi, muhtemelen en önemsiz olanı ancak en fazla kafama takılanı: ingilizce anonsları anladığım kadarıyla bir japon yapıyor oyunda. örneğin prize defender'da bir "defend the items!" demesi var ki duyunca insan kendisini samuray oyunu oynuyormuş gibi hissediyor. koskoca oyun firmasının* bir tane ingiliz bulup anonsları ona yaptırmaması garip geldi bana. engrish etkili bir şekilde kullanılmış. aslında yanılıyor da olabilirim.
    * oyunda sınırlı sayıda tenisçinin olması world tour'u* çok anlamsız kılıyor. bu modda bir rakibinizin prestijli bir turnuvadaki oyunu ile daha önemsiz bir turnuvadaki oyunu arasında dağlar kadar fark var ve bu da gerçekçiliğin azalmasına neden oluyor. "daha oyunun başında federer'i yeniyorum, çok kolay galiba" diyerek normal zorluktaki güzelim kariyerimi sildim, şimdi very hard'da kıvranıyorum.* gerçek tenisçiler olmasa bile atmasyon oyuncular olsaymış keşke, hiç olmazsa böyle saçma bir durumla karşı karşıya kalmazdık.
    * yukarıda yazdığım oyuncu sayısının azlığına rağmen kariyer modu çok zevkli. çok ilginç antrenman yöntemleri mevcut. kocaman tenis toplarından kaçarken meyveleri toplamak ya da timsahların etleri yemelerine bağlı oldukları yerlere tenis topu atarak engel olmak bu moddaki bir tenisçinin rutin hayatının bir parçası. "saçma"dan çok "eğlenceli" geliyor insana.
    * ilerledikçe ve tanındıkça oradan buradan hediyeler yağıyor. antrenörünüz "sen çok koştun, ayakkabıların eskimiştir, al sana yeni ayakkabı" diyebiliyor ya da alakasız bir yerden bir tişört, raket vb. gelebiliyor.
    * yıllar geçtikçe antrenörünüz hayranlarınızdan gelen mektupları okuyor. bir altmış küsür santim boyundaki pigme tenisçime "ileride senin gibi bir tenisçi olmak istiyorum ancak annem boyumun çok kısa olduğunu söylüyor" diye bir mail gelmesi beni güldürmüştü. yine de güzel tabî.
    * çiftli maçlarda oyun zekası biraz düşük. bazen rakip oyuncular donup kalıyor, ikide bir de dengelerini kaybediyorlar. sonuç olarak bu maçlar teklilere göre çok daha kolay.
    * yine kariyerinizde belli bir noktaya ulaştıktan sonra diğer tenisçilerden sürekli hazırlık maçı teklifi geliyor. aynı hafta için dört tane teklif aldığım bile oldu. "ayıp olacak şimdi" diye üzülüyor insan, hiçbirini kırmak istemiyor. turnuva maçlarında attribute'larınızın gelişmeyip hazırlık maçlarında gelişmesi ise ilginç bir detay.
    * bütün bunlara rağmen gerçekçi grafikleri ve kolay oynanabilirliği ile insanı kısa sürede kendine bağlayan bir oyun. oyna, oynasın, oynayalım, oynayın, oynasınlar. güzel.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap