4 entry daha
  • boyalarla oynarken elinizi korkak alıştırmayın ama ölçüyü de kaçırmayın, bir tual olmadığınızı unutmayın şeklinde tüyoların verilebileceği potansiyel bir kitap ismi.

    bir de, hakikaten fondötene hiç bulaşmayın. evet, gerçekten pürüzsüz görünüyor cilt ama en fazla 2 bilemediniz 3 ay sonra her yanınız sivilceyle dolduğunda tedavi sürecinde çok daha kötü görüneceksiniz. yapmayın, acı çekmeyin.

    yıllar sonra editi: efenim halt etmişim. cildinizde rahatsız olduğunuz noktalar varsa, lekeler, izler, ton farklılıkları varsa fondöten kullanmaktan sırf sivilce yapar diye kıyı bucak kaçmak mantıksızmış çünkü sivilce yapan fondöten değil yanlış fondötenmiş. ha akut sivilce probleminiz varsa, dermatologunuz da makyajdan uzak dur diyorsa tamam, ama zaten sivilcelerle yara almış özgüveninizi biraz toplamak istiyorsanız, piyasada bu dönem için özel üretilmiş ürünler de var (shiseido - pureness, clinique - acne solutions ya da bir çok mineral bazlı ürün gibi). düzenli temizliğe dikkat ettikten sonra kullanmakta bir sakınca yok. ayrıca, her yönde gelişen teknoloji elbette makyaj sektörünü de öksüz bırakmadığı için fondötenler artık o eski "düğün makyajı" görüntüsünden uzak, varla yok arası, sürdüğünüzü unuttuğunuz cinsten (misal estée lauder, laura mercier ve lancome bu konuda aşmış durumdalar). dolayısıyla ucube makyajlarını hatırlayıp olayı abartmanın alemi yok, zaten hiç kimse günlük hayatta öylesi bir makyaja bulamaz kendini. işin özü şudur ki; eğer fondötene bulaşmak istiyorsanız cilt tipinizi iyi belirlemeniz gerekir, cildinize uygun olan bir fondöten aldığınızda bir sorun çıkmayacaktır. ama yine de sorun yaşamamak için paranıza kıyıp kaliteli bir şey alın derim, hem bütün makyajınızın temeli o olacak, önemli bir parça.

    cilt tiplerine gelirsek;

    yağlı cilde sahip olanlar kesinlikle yağsız (üstünde oil-free ibaresini arayınız) yani su bazlı, matlaştırma özelliğine sahip likit fondöten, sıkıştırılmış pudra fondöten (pressed compact) veya mineral fondötenleri tercih etmeliler. eğer pudrasız bir fondöten kullanıldıysa, üzerine kalıcılığı sağlamak ve yağlanmayı önlemek amacıyla matlaştırıcı, yağ emici pudra kullanılabilir.

    karma cilde sahip olanlar dengeleyici özelliği olan, yağsız, likit ya da kremden pudraya dönüşen (cream-to-powder) fondötenleri tercih etmeliler. yağlı ciltte olduğu gibi, bu ciltte de likit fondöten üzerine pudra ile (yağlanan t bölgesine uygulamak suretiyle) uygun bir baz elde edilebilir.

    kuru ciltliler nemlendirme özelliği olan yağ bazlı krem, köpük (mousse/whipped) ya da likit fondötenleri denemeliler. pudralar cildi daha da kurutacağı ve çizgileri ortaya çıkaracağı için bu cilt tipine uygun değildir.

    normal cilte sahip kişiler çoğu ürünü rahatlıkla kullanabilme şansına sahiptir.

    hassas cilde sahip olanlar - hatta hassas olduğunu düşünmeseniz dahi bu özelliklere dikkat etmek gerekli, sonradan başınızın ağrımaması için - gözenekleri tıkamayan (non-comedogenic), parfümsüz (perfume-free), alerji yapmayan özellikte olmasına dikkat etmeliler.

    son olarak fondöten, cilt renginde olmak zorundadır. cilt tonunuzdan daha koyu renk fondöten kullanamazsınız, aksi takdirde bu başarısız bir makyajdır. fondöteninizi cilt renginize tam uydurmaya dikkat edin. cildin alt tonları bu hususta dikkate alınmalıdır zira fondötenler sıcak ve soğuk (warm-cool) cilt tonları dikkate alınarak geliştirilir. çok temel olarak sıcak tonlarda cilt sarımsı, soğuk tonlarda cilt pembemsi görünür. sıcak cilt rengi genellikle koyu renk saç ve koyu renk göz kombinasyonuyla görülür, soğuk tonlar da açık renk saç - açık renk göz kombinasyonuyla. alt tonu anlamak için bazı yöntemler vardır; bileğin iç tarafındaki damarlar kontrol edilir, mavimsi görünüyorsa soğuk, yeşilimsi görünüyorsa sıcak tonlar olduğunuz söylenebilir. ikisine de uyduğunu düşünüyorsanız, cildiniz nötr (neutral) olabilir. fondöteni alırken satış personeline sorabilirsiniz, bu işin eğitimini aldıkları için, genelde doğru tutturabiliyorlar.
149 entry daha
hesabın var mı? giriş yap