6 entry daha
  • -melih cevdet anday’la tanışmamdan önce ve sonra istanbul-

    istanbul! bana yalnızca hikmet ’in hüznünü çağrıştırırdı.
    gazeteler boğazlar ’dan ve 6. filo’dan söz ederdi bazen
    ama istanbul, bir tuhaf dünyayı barındırırdı
    ve ben, piyer loti ’ye dönüşmek için fazlasıyla ben’dim.
    kuşkusuz herşeyden öte önem verdiğim bir kadın
    bazı kereler oraya giderdi. hepsi buydu işte.

    hayır, hepsi bu değildi!
    bir sürü şey tedirgin ederdi beni:
    sabahın şarkımla değil ama obüs sesiyle başlaması
    dünyanın (yani o’nun) iki ateş arasında kalması
    galata köprüsü ’nün tam o geçtiği sırada aniden sulara gömülmesi
    altın boynuz ’un bir anda tüm yaldızını dökmesi...
    başka elbe düşesi ’m olmadığından, onca şey tedirgin ederdi beni,
    ama dönüşünden sonra, istanbul yeniden
    son sayfadaki bir heceye dönerdi benim için.

    melih cevdet anday’la karşılaştığım şimdiyse
    istanbul herşeyden önce bir insan artık.
    istanbul genç mutluluğunu taddığı yerleri
    orhan veli ve oktay rıfat ile geçiyor.
    geziniyor, pazarlık ediyor, ağlıyor,
    endişeyle bakıyor istanbul
    [amerikan gemilerine
    ve ben ona küçük de olsa bir mektup gönderebilirim artık!
    bundan gayrı, istanbul’un başına bir şey gelirse eğer
    o, melih’in başına gelecektir.
    ordan gelen haberler bana önce ondan söz ediyor şimdi.

    ilk karşılaşmamız ohrid ’deydi; ikincisi bu şiirde.
    azizim melih, kimbilir nerede karşılaşacağız, üçüncü seferinde?

    1964

    izzet saraylic

    fransızca çevirisinden türkçeye çeviren: reha yünlüel /şiirhane

    (fransızca çevirisi boşnakça aslıyla jasmina dimitrieva tarafından karşılaştırılmıştır.)

    ic. yakamoz

    membres.lycos.fr/yakamoz/pages/i_saraylic2.htm

    ---

    ayrica:

    (bkz: ukte/#1485162)
453 entry daha
hesabın var mı? giriş yap