3442 entry daha
  • dünya tarihinin en orjinal, dizi tarihinin de en muhteşem hikayelerinden biri olmasına rağmen başta benedict cumberbatch'in "programımız çok yoğun" ihanetine maruz kalan efsanevi yapımdır.

    ihanet dememin sebebi benedict cumberbatch'in sherlock'u ve martin freeman'ın john watson'ı ilk bölümden itibaren içimize o denli sinmişti ki, karakter gelişimlerinden mycroft holmes, lestrade, mrs hudson ve hatta moriarty gibi diğer rollere kadar artık yerine koyacak yeni bir sherlock bulmak çok ama çok zor olacak.

    iki diziyi de izleyenler için örnek vermem gerekirse braking bad'de 3ncü sezondan sonra bryan cranston yerine farklı tipte bir haisenberg izleseydiniz içinize siner miydi? kevin spacey olmadan house of cards'ın halini gördük.

    daha ilk sezonun ilk bölümünden dizi içine çekmeye başlıyor. sherlock ve john'un tanışmaları, birlikte eve çıkmaları, watson'ın doktorluk ve sherlock arasında bocalamaları, herkes tarafından gay sanılacak kadar yakınlıkları, bu sebepten watson'ın sürekli bir ilişki arayışı içinde olması, mary ile tanışma, sherlock ve abisinin zeka çarpışmaları, lestrade hariç tüm teşkilatın sherlock'tan nefreti, aptallıklarını düşünmeden insanların yüzüne vuracak kadar net olan sherlock profili, danışman dedektif karşısındaki danışman suçlu profili moriarty gibi tüm karakterlerin gözünüzde canlandığı bir yapımdı.

    yazık ettiler.
    programımız yoğun, ailemize vakit ayıracağız diyen adamlar avengers, hobbit filan gibi beşyüzmilyon yapımda rol aldılar.

    bize de eski bölümleri açıp açıp tekrar izlemek kaldı.
47 entry daha
hesabın var mı? giriş yap