34475 entry daha
  • sevgili dostlar,

    hayatım neden zor, neden hep başım beladan kurtulmuyor diyorsanız bunun sebebi ilm-i-psikoloji ve simya - ül - ruhaniyet bilgilerinden mahrum kalmış olmanız ve bu bilgiler yerine size okulda miryokefalon savaşında sultanın bindiği atın renginin öğretilmiş olmasıdır.

    bu açığı kapatmayı kendime bir vatan vazifesi bildiğimden şimdi size hemen şu anda ve ücretsiz kullanabileceğiniz psikolojik numaralar öğreteceğim. ancak bir şartla. yazının sonunda ufak bir ricam olacak. bana ne ulan senin ricandan diyenler buradan itibaren yazıyı okumasın.

    ricamı yerine getirecek kadirşinas ve dürüst arkadaşlarla devam edelim.

    numara uno.

    birisi size kaçamak cevaplar veriyorsa ona aynı soruyu tekrar tekrar sormanız pek bir işe yaramaz. bunun yerine kaçamak cevabı aldıktan ve onun tüm gerçeği söylemediğine kani olduktan sonra hemen konuşmak yerine gözlerinin içine bakmaya devam edin. siz sessiz kalıp baktıkça karşınızdaki kişinin üstündeki psikolojik baskı artacak ve sessizlikle karışık derin bakışınız sürdükçe kendini iyice rahatsız hissederek ağzındaki baklayı çıkarmaya karar verebilecektir. doğru yaparsanız işinize yarayabilir.

    numara dos.

    biri size yükselip bağırmaya başladığı zaman içgüdüsel olarak sizde bağırmak istersiniz. bu karşılıklı yükselmeye sebep olur ve işin sonu çamur güreşine gidebilir. eğer böyle bir durumda sakin kalıp, alçak sesle konuşursanız karşıdaki kişi meydanı boş bulup yükselmeye hunharca devam edecektir. ancak bağırma desibeli yükseldikçe ve karşıdan karşılık gelmeyince suçluluk duygusu ve kontrolü kaybetmişlik hissi yaşayacaktır bu da onu alçalmaya zorlayacaktır. doğru yaparsanız ağzından köpükler saçan birini kısa zaman içinde havlamaktan yorulup yere uzanan şirin bir köpeciğe çevirebilirsiniz.

    numara tres.

    bir iş toplantısına giriyorsunuz diyelim. toplantıda sizinle kavga edeceğini ve bu toplantıyı size saldırmak için fırsat gören birisinin olduğunu biliyorsunuz. masadaki oturma düzeninde sakın ha sakın bu kişinin karşısına oturmayın. tam tersine onun yanına oturun. bu pozisyonda potansiyel saldırgan kendini rahatsız hissedecek ve saldırganlık enerjisini yan tarafına çevirmekte zorlanacaktır. nasıl en kolay konuşma yüz yüze olursa, saldırganlıkta yüz yüze meydana gelir. yanına oturmanız sinirli patatesin enerjisinin büyük kısmını boşaltacaktır.

    numara cuatro.

    insanların kendilerine aşık olduğunu ve dünyada duymaktan hoşlandıkları en güzel şeyin kendi kutsal isimleri olduğunu bilin. bu sebeple mümkün olduğunca insanlara isimleriyle hitap edin ve sakın ha sakın unutup karıştırmayın. ismi unutmanız karşıdaki insanda "bana değer vermiyor" hissi üretir bu da düşmanlığa kolayca dönüşebilir.

    numara cinco

    bunaldığınız ve kafanızdaki kötü düşünceleri engelleyemediğiniz zaman basitçe bir deftere yazmayı deneyin. tabi bu yazıyı elle yazın telefondan yazmak etki etmez. düşüncelerinizi yazdıkça sinir sisteminiz ve beyninizin rasyonel kısmı devreye gireceği için bir yerden sonra sakinleşecek hatta bazı kurduklarınızı yazıya döktüğünüz zaman aslında saçmaladığınızı da anlayacaksınız çünkü beyninizin rasyonel kısmı "ulan ne saçmalamışsın" diyerek sizi hizaya getirecektir.

    numara seis

    ne kadar çok seçeneğiniz olursa beyniniz o oranda karar vermekte zorlanır. bir konuda önünüzdeki seçenekler arasında karar vereceğiniz zaman mutlaka bu seçenekleri en fazla üçe indirin. eğer yirmi seçenek arasından karar vermeye çalışırsanız o kararı ya hiç veremez ya da rezil yanlış kararlar verirsiniz.

    numara siete

    bedeninizin duruş şekli ve kapladığı alan sinir sisteminiz üzerinden beyninizi etkiler. örneğin kendinize güvenli olmak istediğiniz bir ortamda ihtiyar dedeler gibi öne eğilir ve kollarınızı da önünüze kavuşturursanız kendinize güveniniz fino köpeği kadar olur. ama tam tersine dimdik durur, kolları da açarsanız beyniniz güven duygusunu arttıracak hormonlar üretecektir. efelerin zeybek oynarken yaptığı hareketler boşuna değildir yani.

    numara ocho

    birisinden bir şeyler isteyeceğiniz zaman mutlaka "yardımına ihtiyacım var" cümlesini kurun. çünkü birilerinin kendilerinden yardım istemesi insanların hem hoşlarına gider hem de istediğinizi vermezlerse yaşayacakları suçluluk duygusundan kurtulmak isterler. daha da ilginci insanlar yardım ettikleri diğer insanlara sempati duyarlar. örneğin sizden hiç hazzetmeyen birisi varsa ondan yardım isterseniz ve kabul edip homurdanarak da olsa size yardım ederse ilginç şekilde size sempati beslemeye başlayacaktır.

    numara nueve

    sıcaklık duygusu insanlarda olumlu duygular üretir. bu sinir sistemi ve kan dolaşımıyla alakalı bir durumsaldır. sıcaklık hissi çok aşırı sıcak olmaması kaydıyla insanlarda güven ve huzur hissi üretir. şömineli bir oda resmi gördüğünüz zaman bile içiniz huzurla dolar bu yüzden.

    bu özelliği şu şekilde kullanın.

    birisiyle el sıkışmadan önce ellerinizi birbirine sürterek ısıtırsanız o sıcacık elleriniz karşı tarafa güven hissi verecektir. genelde eliniz buz gibi oluyorsa ısıtmadan kimseyle el sıkışmamaya çalışın. hocam korona zamanında kimsenin elini sıkamıyoruz ne yapacağız diyorsanız onunda çaresi var.

    güven duygusu oluşturmak istediğiniz kişiye hemencik eliyle kavrayabileceği bir bardakta sıcak bir içecek ikram edin. kulplu bardak olmaz, bardağı tutup sıcaklığı hissetmesi lazım. bardak elini ısıttıkça size olan güven duygusu artacaktır. yani bizim o ince belli çay bardaklarıyla yapılan ikramlar aslında çok işe yarar.

    hocam sen de bizi amma kafaladın diyenler varsa işin bilimsel kaynağını profesör yoona kangın "physical temperature effects on trust behavior" isimli bilimsel makalesini google hazretlerinden bulup okuyabilirler. yaa bizde her şey bilimsel kardeşim.

    evet şimdilik numaralar bu kadar.

    gelelim yazının başında belirttiğim minik ricama.

    dostlar bir you tube kanalım var.

    içinde böyle türlü türlü bilgilendirici, eğlendirici videom bulunmakta.

    hem kendinizin hem de sevdiklerinizin güvenle tüketebileceği yüzde yüz organik olan kanalıma abone olursanız siz psikoloji ilminin sırlarına vakıf olacak üstüne üstlük ahir ömrünüzde bilime destek olacaksınız.

    bende sizin abonelikleriniz sayesinde you tube üzerinden bana gelecek paracıklarla sizin yerinize japonyaya gidip orada sushi saito lokantasına gidip leziz tori gai no sashimi midyelerinden tıkınacağım. hocanızdan bir kaç ufacık japon midyesini esirgemezsiniz umarım.

    buyrunuz kanalın linki.

    https://www.youtube.com/c/aydınserdarkuru

    sevgilerimle
7138 entry daha
hesabın var mı? giriş yap