702 entry daha
  • edit: şahane mesajlar, öneriler ve düzeltmeler geldi. o yüzden biraz daha ekleme yaptım.

    evet yıllardır beklediğim an geldi. ben bu seriyi okumaya başladığımda 5. kitap anca yazılıyordu. iki senede bir kitap anca çıktı; aldık okuduk. bazı karakterleri kitap timeline'ıyla 7 ay, gerçek hayatta 4 yıl bekledik. robert jordan vefat etti. brendon sanderson'la devam etti; aldık okuduk. tercümeyi beklememek için amazondan önce ingilizcesini sonra türkçesini aldık okuduk. kindle'da "sadece bulunsun" diye tüm seriyi e-book olarak tekrar aldık. ve tekrar okuduk. 14 kitap, yaklaşık 15bin sayfa; 2000 karakter, onlarca mekan, halk, kültür, şehir, askeri veya siyasi grup, kendine has ve eşsiz bir sihir mekaniği. karakterlerin yıllara sari gelişimi.

    ve dizinin ilk üç bölümünü izledim. bunu izlemeden ölmem diye yemin etmişliğim var. "ne kadar çok izlenirse o kadar kolay yeni sezon onayları çıkar" mentalitesiyle burada kitabı okumamış ve diziyi izlemek isteyen arkadaşlara kamu hizmeti yapacağım. aslında eskiden ex'imin kafasını sikerdim bu şekilde. kızcağız pause yapıp yapıp anlatmamdan dolayı benden nefret etti. neyse kısmet eksi ahalisineymiş artık :)

    öncelikle kendi notumu vereyim: 9/10. hiç sjw'sine takılmıyorum. hikayede bug'lar da var tabi. seriyi ezbere biliyorum :) ama buna rağmen bu notu veriyorum.

    şayet kitabı hiç okumadıysanız ve diziyi izleme niyetindeyseniz, buradan buyurun. spoiler yok. sadece bu noktaya kadar bilmeniz gereken; ancak dizide fazla açıklanmamış olduğunu düşündüğüm detayları anlatıyorum. ama lütfen kendi riskinizi alarak okuyun. üç bölüm itibariyle spoiler olmayan, ancak ileride açıklanacak detaylar da olabilir. ben sadece "hmm kitabı okumamış olsaydım bu bölümlerden zevk almak için neleri bilmem gerekirdi" sorusunu baz alarak yazdım.

    - zaman çarkı konsepti, robert jordan'ın yarattığı dünyanın ana mitolojisi. birbirini takip eden çağlarda, olayların ve kişilerin bir devr-i daimle yinelendiği, insanların çarkın dokusunda tekrar doğduğu, sevdiği, mücadele ettiği ve öldüğü bir tekrarın anlatımı. kişiler çarkın dokusuna işlenen ilmekler olarak bu döngüyü yaşıyor. işte dizinin jeneriğindeki dokuma sahneleri de buradan kaynaklanıyor. içinde bulunduğumuz çağ 3. çağ.

    - tek güç. çarkın dönmesini sağlayan ve yaratıcıdan gelen ana güç. bunun bir eril bir de dişil yanı var. saidin ve saidar. ikisi birbirini tamamlıyor. bu yüzden simgesi aynen bildiğiniz yin yang'ın iç içe geçmiş sembolü. bu sembol dik tutulduğunda "ejder dişi" haline geliyor.

    - bazı erkekler ve bazı kadınlar bu güce erişme ve bunu dış dünyayı değiştirecek şekilde kullanma yeteneğine sahip olarak doğuyorlar. erkekler eril kısma, kadınlar da dişil kısma tabi ki. biri diğerine erişemiyor. elementler üzerinde etkiden tutun da şifa vermeye kadar. her biri ayrı bir yetenek ve kişiye göre değişiyor. kimi havada güçlü, kimi şifada, kimi ateş kimi de ruh. kimisi ancak bir ateş yakabilecek kadar zayıfken, kimisi tepeleri dümdüz edebilecek kadar güçlü (meraklısına kitaptaki karakterlerin tek güç sıralaması). moraine'in gücü mesela ortalamanın çok üstünde.

    dizinin geçtiği çağda, aşağıda anlatacağım nedenden ötürü, gücün eril kısmına dokunan erkekler mutlak surette bir noktada (ama hızlı ama yavaş) delirdikleri ve çevrelerine / kendilerine / ailelerine zarar verdikleri için, hemen yok edilmeleri ve ya güçle bağlarının kesilmeleri gerekiyor. dolayısıyla tek gücü güvenle kullanabilme yeterliliği sadece kadınlarda mevcut. tek gücü kullanabilmek doğuştan bir yetenek; ama sonradan eğitimle geliştirilebiliyor. bir kere başladı mı kişi kendini engelleyemiyor. her halk ve kültürün tek güç kullanma yetisiyle doğan erkekleri hayatlarından çıkarmak için ayrı kültürleri, ritüelleri veya gelenekleri var. çünkü bu erkekler mutlak tehlike. bazı kültürlerde erkekler yönlendirebildiklerini fark edince çevresine istemeden de olsa zarar vermemek için kendisini öldürüyor; bazılarında bir sandala konup ıssız ve çorak bir adaya gönderiliyor.

    - karanlık varlık. ana hayat konsepti olan ışık'ın antitezi. dünyaya erişimi kısıtlı. soluk'ları, trollocları ve insanlar arasındaki müttefiklerini etkileyerek istediğini yaptırabiliyor. amacı çarkın dönüşünü tamamen durdurmak. tüm hayatı ve varoluşu sona erdirmek. tüm ilmekleri sökmek. kehanetlere göre geri gelecek. halihazırda dünyaya çok az erişebilecek şekilde hapis durumda. yaratıklar kadar insanlar arasında da güç vaadi, zenginlik vs ile taraftarları var. bunlar kripto yandaşları. kendi içlerinde dünyadaki makam mevkiinin önemi yok. bir dilenci bir lorda emir verebiliyor.

    - lews therin thelamon. nam-ı diğer ejder. insanlığın geçmiş altın çağında yaşamış olan en güçlü erkek yönlendirici. onun döneminde gücün eril yanını kullanmak erkeklerde deliliğe sebep olmuyordu. spoiler olan bazı olaylar sonucunda yaptıklarıyla, tek gücün eril kısmının karanlık varlık tarafından lekelenmesi sonucunu doğurdu. bu da o çağın tüm erkek yönlendiricilerinin (ki hepsi inanılmaz güçlü) delirmesi ve dünyayı paramparça edip milyonları katletmesiyle sonuçlandı. kendisini de bu süreçte yok etti ve o çağ kapandı. kıtalar, halklar, milletler değişti. kitabın hikayesinin başladığı nokta, kırılıştan sonra binlerce yılın geçtiği, insanların ejderi lanetlediği, ama mitolojik olarak karanlık varlığın tekrar döndüğü bir noktada tekrar reenkarne olarak insanlığı kurtaracağı kehanetinin olduğu bir nokta. yani ejder hem nefret edilen hem de umut bağlanan bir simge. kırılış, efsanevi 2. çağın bittiği ve 3. çağın başladığı an olarak kabul ediliyor. bunlara dair dizide flashback'ler olsa nefis olur.

    - aes sedailer. bunlar kırılış döneminde aslında tüm erkek ve kadın yönlendiricilerin genel adıyken, erkek yönlendiricilerin delirmesi sonrasında dünyayı bu felaketten kurtarma görevi kadınlara kalıyor. bunlar da kırılış bittikten ve deliren tüm erkek yönlendiriciler halledildikten sonra, sadece kadın yönlendiricilerin oluştuğu, beyaz kule'de ikamet eden siyasi bir güce dönüşüyorlar. aradan kuşakların geçtiğini tekrar hatırlatırım. aes sedailer bir gizem nesnesi. ama hükümdarlar dahil hiçbiri onlara karşı çıkamıyor. devlet siyasetlerini etkileyebilecek güce sahipler. kendi içlerinde klikleri var. kırmızı ajah, erkek yönlendiricileri bulup avlama görevine sahip. moraine mavi ajahtan. maviler daha idealist, diyarın ve hakların iyiliği için çalışıyorlar. sarılar şifacı vs. tüm aes sedailer tek güç kullanarak ettikleri 3 yemine bağlılar. doğru olmayan bir şey söyleyemezler, gücü silah yapmak için kullanamazlar, kendilerinin, muhafızlarının ve başka bir aes sedainin hayatını kurtarmak için zorunlu anlar dışında tek gücü silah olarak kullanamazlar. karanlık varlık'ın uşaklarına ve yaratıklara karşı üçüncü yemin tabi ki geçerli değil. gördükleri yerde öldürebilirler. ama insanlara karşı kullanabilmeleri, kendilerini tehlikede hissediyor olmalarına bağlı.

    - muhafızlar. aes sedailerin tek güç kullanarak bağladığı korumaları. bu bağ birbirlerinin duygularını, fiziksel acılarını hissetmelerini sağlıyor; ayrıca muhafızlara güç, direnç, dayanıklılık ve hız veriyor. bunlar ciddi savaşçılar. muhafız ya da aes sedaiden biri ölürse, diğeri bağ aracılığıyla bunu hissediyor ve acıdan delirme noktasına geliyor.

    - sahte ejderler. arada bir tek güç kullanabilme yetisini keşfeden ve henüz delirmemiş mallar çıkıyor. kendilerini yenidendoğan ejder ilan ederek ordu ve taraftar topluyor. bunları hemen patates ediyor aes sedailer. tabi 3. bölümün sonunda logain'i kafes içinde görüyoruz. la casa de papel'deki profesör çok yakışmış. logain'i patates edecek aes sedai de anasından doğmadı bu arada. tüm serideki en karizmatik ve en sevdiğim karakterlerden biridir.

    - ta'veren. cok cok ender de olsa, çark arada bir özel bir kişi yaratıyor. "çarkın ilmeklerinin çevresinde dokunduğu kişiler" diyebiliriz. geçmişte çok büyük bazı imparatorlar, komutanlar ta'veren. bilinen en güçlü ta'veren ise ejder idi. bunların özel bir büyü gücü yok. tek güce dokunmakla ilgili bir şey değil bu. ama tüm kader ve çark çevrelerinde dokunduğu için, ihtimaller ve olasılıklar, bunların ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. çevrelerindeki insanların iradeleri dahil. bu o kadar ender ki, moraine'in iki nehir'e "burada 4 ta'veren olduğu duyumu varmış" diye gitmesi imkan dahilinde değil. zira bu bir "duyum" konusu değil. ta'veren özelliklerinin hikaye ilerledikçe çıkması gerekirdi.

    - tenekeciler. pasifist bir halk. en ufak şekilde bile şiddet kullanmıyorlar, silah tutmuyorlar. hayatları tehlikede olsa bile. göçebe ve gezginler. geçmişleri tam bir spoiler. "şarkıyı arayışları" şeklindeki kültürleri de bu spoiler'a tabi maalesef.

    - beyazcübbeler. askeri ve dini bir siyasi güç. sorgucular ve askerler olmak üzere iki ana kanadı var. bunlar fanatik dinci. ışık'ın temsilcisi adıyla her türlü engizisyon, sindirme ve siyasi güç olma yolunda eylemleri var. ilke olarak karanlık varlık'a karşılar. ama uygulama olarak başka bir noktadalar. aes sedailer ve her türlü tek güç kullanıcısını karanlık varlık'ın temsilcisi olarak görüyorlar. askeri kısmı biraz daha normalken, sorgucular tam fanatik.

    - aieller. spoiler vermeden anlatamam. çok zorlu, onurlu ve dövüşken bir halk diyebiliriz. kuşaklardır survival of the fittest. klanlar halinde zorlu üç kat topraklarda yaşıyorlar. dune'un fremenleri gibi düşünün. gerisi feci spoiler :)

    - kurt mevzusu. bu da ağır spoiler. ama normal hayvanattan daha zeki, daha bilinçli olduklarını söylersek yeterli olur. beyazcübbeler kurtların karanlık varlık ajanı olduğunu düşünüp gördükleri yerde öldürüyorlar ama aslında öyle bir şey yok. karanlık varlık'ın tüm tebasına karşı bir nefretleri var.

    bence bu bilgiler yeterli. şayet kitabı okumadıysanız ve diziyi izlemek istiyorsanız, hayırlı uğurlu olsun. sizi çok kıskanıyorum. dizi açısından değil, kitabı baştan okuma şansınız açısından.

    diziye gelirsek (ağır spoiler içerir):

    --- spoiler ---

    evet diğerleri elendiğine göre biz bize kaldık sevgili wot hayranları.

    - kadın "yenidendoğan ejder" diye bir şey yok. bunu en iyi bilmesi gereken moraine'in "erkek mi kadın mı belli değil" demesi bile fiyasko üzerine fiyasko. zaten yenidendoğan ejderin erkek olması hikayedeki temel nokta. erkek yönlendiriciler yavaş yavaş deliriyor. yenidendoğan ejderin deliliği tüm kitaplara sirayet etmiş bir durum. bu temanın üstüne o kadar çok olay, karakter gelişim yaşandı ki inanamazsınız. sırf sjw hassasiyetinden böyle bir şey eklemek 0/10.

    - perrin evli. neden? travma mı eklemişler anlamadım. zaten var. sırf travması var diye beyazcübbeleri öldürme sahnesini koymazlarsa, yıllar sonra mahkeme nasıl olacak? dikkatle takip edeceğim bunu.

    - mekanlar, şehirler 10/10. shadgar logoth, whitebridge, iki nehir, tüm tahminlerimin ötesinde olmuş. mükemmel ötesi.

    - perrin'in wolfbrother güçlerinin ortaya çıkışı. 10/10 mükemmel olmuş. kitapta bu kadar güzel anlatılmıyor. kurtların yarayı iyileştirmeye çalışması filan. nefis. karısını öldürürken hırlaması da kontrol kaybı açısından güzel detay olmuş.

    - lan ve moraine arasındaki banyo sahnesi müthiş. yol arkadaşlığı bundan daha güzel anlatılamazdı.

    - tek gücün görülebilir bir şey olması. kitapta bu yok. ama bence dizi için mükemmel olmuş. bir şekilde görselleştirmeleri gerekiyordu zaten. ama herkes mi görüyor yoksa izleyici için mi yapmışlar onu anlamadım. eril gücün dişil tarafta görülemediği ile ilgili bir ton hikaye gelişimi var zira.

    - heron marked blade. yahu insan bir sorar "baba sen ne ayak, kılıç ustası mısın". hiç olmadı lan'ın yorum yapması gerekirdi. ağır bir eksiklik. kılıcın üstünde balıkçılı gösteriyorsan ne anlama geldiğini de anlatacaksın. babasının yaralıyken sayıklamaları da es geçilmiş. halbuki o aidiyet hissinin kalmaması, rand'ı rand yapan unsurlardan birisi. on küsür kitap sonra bile tam'la karşılaştığında "yenidendoğan ejdere iyi baktınız sana beylik vereyim tam bey" diye ayak yapıyordu.

    - rand tek gücü ilk kez kaçışlarında bela'nın yorgunluğunu farkında olmadan alarak kullanıyordu. ama dizide demir destekli kapıyı parçalayarak bunu yapmışlar. bence nefis olmuş.

    - moraine ve lan'ın birbirini tamamlayarak savaşmaları nefis ötesi olmuş. kitap bile bunu yapamamıştı.

    - moraine'in yalan söylememe yeminin nasıl manipüle edilebileceğini gösterdiği sahne nefis olmuş. kitapta bu çok önemli bir konsept. herkesin aes sedai'lere şüpheci yaklaşması, manipulasyon ve kuklacı olduklarının bilinmesi, güvenilmemesi, ama doğrudan bir beyan verildiğinde de mutlak surette tüm insanların sorgusuz inanmaları tüm seriye yayılıyor. kara ajah'ı bu şekilde avlıyorlar zaten, ötesi var mı?

    -mat'in ahlaksız babası. ne alaka ve neden? "oku oku da adam ol baban gibi eşşek olma" gelişimi mi yaratıyorsunuz mat'e? mat'in sorumluluktan ve işten devamlı kaçan, ama gerektiği yerde gereksiz de olsa sorumluluk alan karakteri için buna ne gerek var? egwene'in anlattığı, mat'in boğulduğunu zannetiği için göle atlayıp şakacı bir çocuğu kurtardığı için köye rezil olduğu, herkesin dalga geçtiği ama ertesi yıl aynı gölde yine bir çocuğun boğulduğunu düşündüğü için göle atlayıp bu sefer gerçekten kurtardığı bir sahne koyuversene? mat'le ilgili herşeyi anlatıveririsin. küçücük köyde zina peşinde koşan baba kavramını nerden uydurdunuz?

    - lan ve nynaeve romantizmi de muhteşem olmuş. kitapta baya bir noktaya kadar anlaşılmıyordu.

    - lan bir kral. lord of the seven towers, lord of the lakes, true blade of malkier, dai shan. aiel savaşçılarının karşı cephede bile savaşmalarına rağmen aan'allein diye isim koyduğu ve simaen tanıdığı bir savaşçı. çantacı gibi duruyor dizide.

    - trolloc'lar tahminlerimin ötesinde mükemmel olmuş. soluk da öyle.

    - nynaeve'nin kutsal havuzda trolloc öldürdüğü sahnede havuza yayılan kan, dişil aes sedai sembolü şeklinde yayılıyor. afferim len kimin aklına geldiyse.

    - beyazcübbelilerin görselliği, kostümleri mükkemmel olmuş. cast'la ilgili bir uyarı geldi; bunlar naill ve atsuwana değil, bornhald ve valda imiş. valda... sorgucu... olmamış.

    - tom merrilin. çözemedim. bıyık lazımdı.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    daha ağır spoiler

    dizinin kalan bölümlerini sabırsızlıkla bekliyorum. ilk kitabı çekerken bile bu kadar özen gösterdiklerine göre sonraki epik anlar enfes olacak.

    mat'in hornsounder, gambler, trickster, kuzgunlar prensi ve moraine'in tanımlamasıyla "yenidendoğan ejder'den bile kadim bir patriarch" haline gelmesini,

    perrin'in wolfbrother, blacksmith, steward of the two rivers haline gelmesini,

    rand'ın "i am lews therin telamon, the dragon. i ruled these lands, unified, during the age of legends. i was leader of all the armies of the light, i wore the ring of tamyrlin. i stood first among the servants, highest of the aes sedai, and i could summon the nine rods of dominion" zirvesi.

    egwene, amirlyn seat, keeper of the seals, kutsal ateşin koruyucusu.. tüm o beyaz kule ayak oyunları...

    musenge'nin bakış açısından tuon'un "kahrolası matrim cauthon benim kocamdır" beyanı anındaki mat'in çaresizliği...

    hepsini izlemek müthiş olacak. bu diziye kadar ölmem diyodum ama bu bitmeden de ölmem bence.

    --- spoiler ---
821 entry daha
hesabın var mı? giriş yap