9 entry daha
  • görev aldığım sivil toplum kuruluşu deneyimlerime dayanarak bir iki tespitte bulunmak istiyorum.
    sivil toplum kuruluşlarının bir çoğu "kim olursan ol yine gel" anlayışını benimsemektedir. ancak şu bir gerçektir ki aynı kültür düzeyinde (bilgi veya eğitim demiyorum yanlış anlaşılmasın) insanlar bir araya gelmediği sürece verimli çalışmalar olmuyor sivil toplum kuruluşlarında. işin içine bireysel rekabet, ticari çıkar, öne çıkma çabası, eş dost kayırma girdiği zaman sivil toplum kuruluşu amacından uzaklaşıp kahvehane ortamına dönüşebiliyor. kuruluşta büyük hevesle çalışan insanlar bu kahvehane ortamından etkilenip çalışmayı bırakabiliyor ve böylece bir amaç uğruna çalışan insanlar sivil toplum çalışmalarından kaçıyorlar.
    diğer bir tespit ise bir çok ilde şubesi bulunan stk ları merkezin veya sadece bir iki şubenin koşulları göz önüne alarak yönetildiğinde saha ile merkez arasında kopukluklar oluyor ve giderilmesi güç hatta imkansız sonuçlara yol açabiliyor bu kopukluklar.
    son olarak ise kız/erkek bulmaya gelen kişiler vardır sivil toplum kuruluşlarına ki doğru düzgün işleyişi olan kurumlarda bu kişiler fazla barınamamaktadır.
    gönül ister sivil toplum bilinci ilköğretim ve lisede aşılansın gençlere ki ileride sivil toplum kuruluşlarının ne olduğunu anlamakla zaman kaybetmesinler... sivil toplum kuruluşlarıda amaçlarını kaybetmesin...
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap