• siyasi sureclerin surdurulebilirlik faaliyet alanini ve onemini belirleyen, devletin dogasi hakkinda saf spekulasyon manasina gelen bu terim siyaset biliminin disinda nadiren kullanilir.

    renaud camus’ un bir kitabinda soyle yazar “metapolitikanin amaci toplumdaki temel kanaat ve ruh hallerini olusturan kulturel hegemonyayi etkilemektir” bu nedenle siyaset disinda kamuoyunda fikirleri biraraya getiren egitim kurumlari, sivil toplum kuruluslari, basin-medya ajanslari, sendikalar, vakiflar vb. her seyi icine alir. tum bunlara kim hukmediyorsa egemenlik ondadir.

    antonio gramsci’ nin unlu formuludur “ devlet= siyasi toplum + sivil toplum ” yani tahakkum, hegemonya.
    iktidari guvence altina almanin bi yoludur, toplumsal mutabakat. iktidarlar bu mesruiyet icin kamuyonu tekellestirir; partiler, gazeteler, sivil toplum oylesine tek dusunce hakim olur ki milli siyasi irade boyle sekillenir ve uyumsuz sesler atomize edilir.

    gercek siyasi degisim isteyenler, yeni yollar yaratmak amacinda olanlar, gercek muhalefet-kamuoyunun yaratilmasini hedefleyen metapolitikacilarin en guclu adimlari alternatif medya calismalaridir. siyaset bir soylem ve dilse, metapolitika bu dili inceleyip analiz etmede kullanilan bir ust dildir. hatta devletlerin bireyle iliskisinde etkin bir ust dildir.

    goc politikalari, irk sorunu (cogunlukla kürt sorunu), siginmacilarin ulkedeki durumu gibi toplumsal meselelerde sosyal tartismalari etkiler, dusunce kaliplarinin degistirilmesinde, demokratiklesme alaninda degerlendirme olcutlerinin belirlenmesinde oldukca etkindir.
    cagin ideolojik gereksinimlerine karsi direnc gosteren, uzlasmaktan cekinen, ozgur-bagimsiz dusunemeyen, vatandasin goruslerine sessiz kalanlarin korkulu ruyasidir.
hesabın var mı? giriş yap