j. k. rowling

• dumbledore'un gay olduğunu söylemesinin 14 yıl sonra bile hâlâ eleştirilebiliyor olması ve "kitaplar bitince gündemde kalabilmek için kalktı koskoca dumbledore'u ibne yaptı" diye cahil cahil konuşulması artık iyiden iyiye kabak tadı veren yazar. dumbledore'un cinsel yönelimini kitaplarda adını açıkça "eşcinsel" koyarak yazmamış ve 7. kitabın piyasaya çıkıp serinin bitmesinden bir-iki ay sonra açıklamıştır, evet. zira her ne kadar çocuk kitabı diye basitçe kestirip atamayacağımız bir seri olsa bile harry potter kitapları yayıncılık dünyasında resmi olarak young adult kitapları kategorisine alınan kitaplardır ve 2007 yılında yayınlanan bir young adult kitabında "eşcinsel" kelimesinin açıkça geçirilerek yazılması henüz göze alınamamış, yayınevi tarafından "daha vakti değil" denilerek özellikle kitaptan çıkartılması istenmiş olabilir.
  
  ancak kitapları götleriyle değil gözleriyle okuyanlar 7. kitap boyunca dumbledore ve grindelwald ikilisinden bahsedilen bölümleri okurken zaten bu konudaki imaları sezmişlerdir. kendisi bunun üstüne karakterin gay olduğunu açıklayınca kitaptaki o imalar da yerli yerine oturmuştur. ne midir o imalar? gelin ben size dumbledore'un aslında 7. kitaptan beri nasıl gayet de eşcinsel olduğunu anlatıvereyim :
  
  - albus dumbledore'un hayatı ve yalanları kitabını yazan rita skeeter'in ikilinin gençliğinden bahsettiği bölümlerde onları hep "tencere ve kapak gibi birbirlerine uymuşlardı", "aralarından su sızmazdı", "saatlerce odaya kapanıp kalırlardı" şeklinde anlatması.
  albus ve gellert - best friends forever
  
  - büyük hayalleri olan ve büyük işler başarmaya hevesli çok parlak bir delikanlı olan dumbledore'un, babasının azkaban'a girmesi ve annesinin de ani vefatından sonra erkek ve kız kardeşlerine bakabilmek için godric's hollow köyünde kapanıp kalmak zorunda olması, bütün o yalnızlığı ve kendisine çok basit gelen köy yaşamı içinde grindelwald gibi kendi zekasına denk bir gencin çıkagelmesi, onunla birbirlerini çok iyi anlayabilmeleri ve bu nedenle özellikle dumbledore'un grindelwald'a bağlanması, yalnızlığını onunla unutması. bir nevi ruh eşini bulması.
  hem sempatik, hem yakışıklı. doğrusu çok mert bir delikanlı.
  
  - çoğunluğun iyiliği için muggle yönetimlerini devirip büyücülerin yönetimini getirme planları yaparken grindelwald'ın bathilda bagshot'ın evindeki odasına kapanıp saatlerce baş başa zaman geçirmeleri.
  çoğunluğun iyiliği için...ölüm bizi ayırana dek...
  
  - küçük bir köyde yaşamaları ve sık sık görüşmelerine rağmen birbirlerine ayrıca mektuplar yazmaları.
  durmstrang'deki hatan buydu! ama şikayet etmiyorum, çünkü eğer okuldan atılmasaydın, asla tanışamazdık. - albus
  
  - dumbledore'ların evinde yaşanan meşhur üçlü düello başlamadan önce aberforth, ağabeyi albus'a bağırıp hakaretler yağdırmaya başlayınca grindelwald'ın albus'u savunmak için araya girip aberforth'a saldırması. (bkz: seni seviyorum demenin alternatif yolları)
  o çocuk sana yaramaz dedim ama dinletemedim kardeşim.
  
  - dumbledore grindelwald'ın asıl niyetini anlayıp gerçek yüzünü gördükten sonra yolları tamamen ayrılmasına ve düşman olmalarına rağmen, grindelwald avrupayı birbirine katarken ve onu durdurması için kendisinden defalarca yardım istenmişken dumbledore'un özellikle yıllarca hogwarts'ta kalması ve grindelwald'la yüz yüze gelmek istememesi.
  dumbledore newt'e ser verip sır vermezken.
  
  sebebini merak edenlere öğretmenlik yapmakla ilgilendiğini, grindelwald'ın siyasi işlerine bulaşmak istemediğini bahane olarak öne sürmesi.
  dumbledore sihirli yasal yaptırım dairesi başkanı torquil travers'a ser verip sır vermezken.
  
  - sonunda 1945 yılındaki efsanevi düelloda yüz yüze geldiklerinde albus kendisini mağlup edip ömrünün sonuna kadar nurmengard hapishanesindeki bir hücreye kapatılmasına sebep olmasına rağmen, yıllar yıllar sonra lord voldemort hücresine gelerek mürver asa'nın yerini öğrenmek istediğinde grindelwald'ın asanın dumbledore'da olduğunu bilmesine rağmen bunu voldemort'a söylememesi, o sırada ölmüş olan dumbledore'un mezarına voldemort'un zarar vermesini önlemesi, bu sayede dumbledore'la bir nevi helalleşmesi ve bunun sonucunda voldemort tarafından öldürülmesi.
  filmdeki sahnede maalesef tam tersi olur. grindelwald asanın yerini söyler, karşılığında ölmekten kurtulur.
  
  - harry geçici olarak ölüp arafa gittiğinde ve dumbledore'la konuşarak ondan ikisinin hikayesini öğrendiğinde, çok pişman ve üzgün olan dumbledore'a grindelwald'ın onu voldemort'a teslim etmediğini söylemesi, "o size ve arkadaşlığınıza değer vermişti" gibisinden bir şey demesi ve bunun üzerine dumbledore'un ağlamaya başlaması.
  grindelwald gerçekten öyle mi yaptı harry? voldemort'a söylemedi mi?
  
  görüldüğü üzere rowling 7. kitapta zaten adını koymadan resmen bir gay aşk hikayesi yazmıştır. satır aralarını doğru okursanız rahatlıkla görürsünüz. harry ve ron da ölümüne kankadırlar ama aralarında hiç böyle kırılgan, narin, birinin kaçtığı diğerinin kovaladığı, pişmanlıklara, gözyaşlarına sebep olan bir ilişki olmamıştır. kaldı ki dumbledore bütün gücü ve kudretine rağmen öteden beri zaten oldukça duygusal bir erkek karakter olarak yazılmıştır :
  
  - 5. kitap zümrüdüanka yoldaşlığı'nın sonunda harry ve voldemort hakkındaki kehaneti nihayet bütün detaylarıyla harry'e anlattıktan sonra, neden bunca yıl gerçekleri ona söylemediğini açıklarken "zaten yaşına göre yeteri kadar çok derdin vardı, bir de henüz kaldıramayacağın bir yükü omuzlarına yüklemek istemedim, seni korumak istedim" diyerek seride ilk defa o bölümde ağlamıştır.
  aşırı duygusallığımı bağışla harry. artık yaşlı bir adamım.
  
  - 6. kitap melez prens'te voldemort ve hortkulukları hakkında araştırmalar yaparken gaunt kulübesi'ne gidip marvolo gaunt'un yüzüğünün üstündeki diriltme taşı'nı gördüğünde uzun zaman önce kaybettiği ve çok özlediği annesini, babasını ve kız kardeşini tekrar görebilmek umuduyla bir anlık gaflet sonucu yüzüğü parmağına takmış ve bu sayede kendi ölümüne giden süreci başlatmış, voldemort'un yüzüğün üstüne yaptığı lanet bedenine yayılmıştır.
  son pişmanlık neye yarar? her şeyin bedeli var. buraya kadar.
  
  - yine 6. kitabın sonlarında hortkuluk mağarasında geçen bölümde voldemort'un zehirli iksirini içerken zihninde canlanan bütün korkunç anılara göğüs germiş ancak iksir grindelwald ve aberforth'la yaşanan düello sırasında kız kardeşi ariana'nın öldüğü günün kabusunu tekrar görmesine sebep olduğunda daha fazla dayanamamış ve "hepsi benim suçum. benim suçum" diye ağlamaya başlamıştır.
  kız kardeşim öldü. onu yeterince sevmedim. pişmanlık refakatçim oldu. senin de olmasın. (albus dumbledore'dan leta lestrange'a)
  
  - gençliğinde hep travmalar yaşamış, hep yalnızlık çekmiş, gerçekten anlaşabildiği ve yakınlık kurabildiği tek kişi olan grindelwald'dan da büyük bir darbe yemiş, sevmek, sevilmek ve sevgisini gösterebilmek konularında belli ki hep eksiklik ve eziklik hissetmiştir.
  o haini sevdin. aileni mahvettin. hâlâ bile seviyorsun. aptalsın sen, aptalsın!
  
  - zaten 7. kitabın en sonundaki o unutulmaz "ölüler için üzülme harry, yaşayanlar için üzül. her şeyden çok da sevgisiz yaşayanlar için" sözlerini bu nedenle söylemiştir. orada kastettiği sadece sevgisiz büyüyen ve yaşayan voldemort değildir. aynı zamanda kendisidir, aşkına hiçbir zaman karşılık görememiş olan snape'tir, sırf hiç sevgi görmeden aşağılık bir hizmetçi muamelesi gördüğü için sirius'u ölüme sürükleyen kreacher'dır...
  ölüler için üzülme harry, yaşayanlar için üzül. her şeyden çok da sevgisiz yaşayanlar için.
  
  - serideki bütün yetişkin karakterler içinde kolaylıkla ve birden fazla kere ağlayabilen tek erkek karakterdir.
  gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım sizi...
  
  bütün bunların üstüne rowling 7. kitap ölüm yadigârları'nın çıkışından ve serinin sonlanmasından bir-iki ay sonra dumbledore'un gay olduğunu adını koyarak açıklamış ve kitapta grindelwald'ın neden ömrü boyunca bir hücreye kapatılmasına sebep olan dumbledore'u voldemort'a satmadığı ve neden dumbledore'un öldükten sonra bile olsa bunu öğrenince ağlamaya başladığı gibi muallakta kalan detaylar da bu sayede açıklığa kavuşmuştur. yıllar sonra da fantastic beasts serisi gelmiş ve bu ikilinin hikayesini anlatmaya başlamıştır. keşke "dumbledore eşcinseldi" cümlesini kitabın kendisinde açık seçik okuyabilseydik ve sonradan böyle bir açıklamayla havada kalan detayları birleştirmek zorunda kalmasaydık ama tabirin kendisi olmasa bile hikayesi açık seçik 7. kitaptadır.