719 entry daha
  • dokuz yaşımdayken taşındığımız eski eve gidiyorum,kapı daha çalmadan çocuk-ben tarafından açılıyor,yüzünde çok sakin erdemli bir ifade 'gel bakalım,gir içeriye' diyor..

    salonun köşesine kadar takip ediyorum kendimi,sonra sırtını köşeye verip eğiliyor bacak arasından haşırt diye köşeyi betonu duvarı zemini açıyor yırtıyor elleriyle,kökler toprak..karanlık bir delik açılıyor

    'gir bakalım' diyor

    giriyorum

    uzay gibi sonsuz bir boşluğa açılıyorum,eti abc krakerden basamakları çıkmaya başlıyorum,basamakların sağında solunda minicik ay minicik dünya minicik gezegenler, güneş..seyrede seyrede hayran hayran son basamaktan yine bir delikle bir dünyaya çıkıyorum,uçsuz bucaksız dümdüz bir yeşillik,masmasmavi bir gökyüzü cennet gibi bir his..
    bi bakıyorum çıktığım deliğin çevresinde 'yaşamdan sonrası' yazıyor,hayretler içerisinde bakınırken ileride bir ağacın altında oturmuş bir kız ve bir erkek çocuğu farkediyorum,adem ile havvanın çocukluklarıymış meğerse..

    sonra birden uyanıyorum ortaokul yıllarındayım okuldayım..üzerimde süperkahramanvari bir kostüm var,el ve ayak bileklerimden lastiklerle gövdeme bağlı bir kostüm bu,bir şekilde ermişim ve insanları çevreme toplayıp ellerimi kollarımı bacaklarımı seri hamlelerle açarak,yere ışıktan formüller yaratıyorum..şak ! aşkın formülü,şak ! varlığın formülü,şak ! sonsuzluk... yerde bir sürü sayılar işlemler dereceler açılar formüller..

    ya ya ya şa şa şa nidalarıyla omuzlar eller üzerinde alıp götürüyorlar beni..
3824 entry daha
hesabın var mı? giriş yap