17337 entry daha
  • türkiye ile alakası olmasa da merak edip abd'nin verilerine baktığım piyasadır. hatta ileri giderek şimdiyi değil de 100 küsür sene öncesinin piyasasına gitmeye karar verdim.

    örneğin şu görseldeki 1928 model ford a çıktığında 500 dolarmış. u.s. department of labor verilerine göre 1928 senesinde asgari ücret saatlik $0,25 olarak görünüyor. bu mesleklerden mesleğe değişiklik gösterip yer yer $0,35 civarını da görüyor ama biz yine de 0,25'i baz aldığımızda günlük 8 saat aylık 22 gün çalışan birinin maaşının $44 olduğu çıkıyor. kaynak yani 1928 amerika'sında yaşayıp 11 küsür ay asgari maaş biriktirip 1929 yılında bir araç almak isteseydiniz bunu çok kolay bir şekilde gerçekleştirebilirdiniz.

    tabi benim burada direkt aklıma şu geldi. 1929 yılında gerçekten de alım gücü bu kadar yüksek ve teknolojiye ulaşım bu kadar kolay mıydı? açıkçası düşündüğüm "heralde 300-500 tane zengin iş adamı ya da derebeyi falan çiftlik sahibi alabilmiştir" olmuştu ama durum öyle de değilmiş. 1929 yılında abd'de araç satış rakamları şu şekildeymiş;

    ford 1,507,132
    chevrolet 1,328,605
    hudson/essex 300,962
    willys-overland/whippet 242,000
    pontiac/oakland 211,054
    buick 196,104
    dodge 124,557
    nash 116,622

    4 milyonu aşkın araç satılmış. kaynak

    okuduğum bu kaynaklarda dikkatimi çeken ise 2 husus oldu. özellikle abd'de 4 milyonu geçen satış rekoru senesinde satışların zaten tavan seviyede olduğu belirtiliyor. hem fabrikalar artık bundan daha fazla üretecek hız ve kapasiteye sahip değillermiş hem de ülkede ilk defa motorlu araçlar yayıldığı için şehirler ve mimarileri araçlara göre olmadığından ve diğer fiziki sebeplerden dolayı limitliyormuş satış rakamlarını. yani dünya'da ilk araçlar üretildiği zamanlarda bizim hayal ettiğimiz gibi belirli bir zümre değil, aksine bugün ki kadar ulaşılması kolaymış.

    tabi 2022 türkiye'sinde baktığımız zaman bırakın asgari ücreti, ortalama bir doktor maaşının 30-35 katı gerekiyor ortalama bir araç için.

    okuduğum makalelerde en çok dikkatimi çeken detaylardan bir tanesi de, zamanının abd hükümeti, araç satış fiyatları minimum seviyede olsun diye oldukça teşvikte bulunmuşlar. bunu iki sebep ile açıklıyorlar;

    1- olabildiğince yüksek satış rakamları elde edildiği takdirde ekonominin ve sanayinin gelişmesi ve buradan toplanan vergilerle hem teşviklerin geri toplanması hem de ek gelir kaynağı hedeflenmiş ve gerçekleştirilmiş.
    2- aşırı pahalı araçların insanların birikimlerini uzun süre saklayarak ekonomiden çekmelerinden dolayı ekonominin cansız kalmasını istememişler ve insanlar günlük harcamalarından kısmasınlar diyerek şirketlere çok ciddi imkanlar sağlamışlar.

    şu son 2 yazdığım üzerine 50 sayfa yazarım ama bunu anlayacak ya da uygulayacak birileri olmadığı için kendimi yormak istemiyorum. 50-100bin lira vergi toplamak için insanların senelerce ekonomiye sokabilecekleri, dolaşımda tutacakları paralarını yastık altında tutmalarına sebep olarak aslında çok ciddi bir zarara uğratıyorlar diyebiliriz. ve tabi unutulmamalı, 1 araçtan 1 kere vergi alınıyor ve diğer ikinci el satışlarında ise aynı vergi oranı varmış gibi haliyle satışa çıkarılıyor. ikinci el satışlarında bu yüzden devlet vergi toplamadığı halde vatandaşın piyasadan para çekmesine sebep olarak ekonomiye zarar veriyor diyebiliriz.

    sonuç olarak yazdıklarımın 20 kat kadarını yazarım şu pazar akşamı 1 saat araştırdıklarım ile. hükümetten birilerinin yıllardır 1 saat bile ayırıp yapmadıklarını 2-3 dk'da okunacak şekilde yazdım buraya. keşke dinlenilse ve keşke şu aptalca vergi sisteminden vazgeçilse
17761 entry daha
hesabın var mı? giriş yap