2 entry daha
  • derslerde anlatılan teorik bilgilerle asla altından kalkılamayacak bir iştir.
    zamana yaygın bir tecrübe gerektirir etkili sınıf yönetimi. öyle fakülteden çıkar çıkmaz girilen ilk sınıfta dört dörtlük bir hoca olmak mümkün değil. her zaman dedikleri gibi, bir müsibet bin nasihatten iyidir.
    ideallerle, ezberlenen yöntem ve tekniklerle belirli bir noktaya kadar hükmedilebilir sınıfa, bir sınıf dolusu insana. o nokta kimi zaman gergin bir kriz anı, kimi zaman mutluluğun, cıvıklığın yahut eğlencenin tavan yaptığı bir gevşeklik anı olablir.
    öğrencilerin hocaya genel yaklaşımı, sanki kendileri beyaz show'a falan izleyici olarak katılmış da, sürekli ilgilerini çekecek birşeyler yapması gerekiyormuş gibidir. oysa her hocanın ilginç olması düşük bir ihtimal. öğretmeye haiz olmak için gerekli vasıfları taşıdığı sürece, herhangi bir insan öğretici olabilir. bu vasıfların arasında da heyecan verici, hareketli, sempatik, ilgi çekici olmak gibi kişisel özellikler yer almaz.
    böyle durumlarda ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmek, zamanın getirdiklerini yaşamakla, tökezlemekle, beceriksizliklerle ve bunlardan öğrenilenlerle, yapılan çıkarımlarla mümkündür.
    sınıf yönetimi, çok azımızda doğal haliyle varolan, ama büyük oranda deneyimleyerek edinilen bir yetenektir.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap