marijuana

• marijuana ismi meksika ispanyolcası'ndan gelse de bitkinin kıtalararası uzun yolculuğunun orta asya'da başladığı düşünülmektedir.
  
  marijuananın (esrar) hindistan'a gelişi:
  orta asya'dan göç eden gezginlerin m.ö. 2000 ila 1000 yılları arasında himalayalar üzerinden hindistan'a yaptıkları seyahatlerde yanlarında kenevir getirdiklerine inanılır.
  
  eski farsça'da "hazine" anlamına gelen "ganja" olarak adlandırılan esrarın hint kültürünün önemli bir parçası haline gelmesi uzun sürmedi. üçüncü ve sekizinci yüzyıllar arasında balgam, nezle ve ishal gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanıldı hatta esrarı mandara dağından getirdiğine inanılan tanrıça shiva hakkındaki popüler bir efsaneye konu oldu.
  
  "tanrılar ilahi okyanusu mandara dağı'nın zirvesiyle karıştırdığında, gökten bir damla amrit (kutsal nektar) düştü. indiği yerde ilk kenevir bitkisi filizlendi. tanrıça shiva, bitkiyi insanlığın yararı için mandara dağı'ndan indirdi."
  
  esrar, maha shivaratri ve kumbha mela festivallerinde tanrıça shiva'ya adak olarak yakıldı ve varoluşun başka bir düzleminde olan varlıklarla diyaloğu kolaylaştırmak için içildi.
  
  esrarın jamaika'ya gelişi:
  1830'larda birleşik krallık hindistan'ı sömürgeleştirdikten sonra irlandalı doktor william brooke o'shaughnessy, kolera salgınına müdahale etmek üzere hindistan'a gitti ve hintlilerin ganjayı tıbbi olarak kullanım şekillerini öğrendi. ganja'nın acıyı hafifletme ve iştahı artırma yeteneğine hayran kalan o'shaughnessy, 1841 yılında bitkiyi ingiltere'ye getirdi ve sonraki 39 yıl boyunca ingiliz tıp uzmanları "hint keneviri"nden övgü ile bahsetti.
  
  kısa bir süreliğine hindistan'daki çiftçilerin esrar ekmeleri için rutin mahsul döngülerine izin verilmedi. esrar ekimi teşvik edildi. bitkinin büyük miktarlarda ingiltere, günümüz pakistan'ı ve trinidad'a satılması ile büyük bir pazar oluştu.
  
  bu sırada jamaika da birleşik krallık'ın sömürgesi halindeydi. ülkede 1838 yılında köle emeğinin kullanımına karşı isyan çıkınca birleşik krallık, hindistan'dan işgücü ithal etmek durumunda kaldı. yanında kenevir tohumu getiren işçiler elde ettikleri mahsulleri yerel halkla da paylaştığında, esrar jamaika kültüründe önemli bir yer edindi. 20 yüzyılda jamaika'da esrarın tanıtılması ile birlikte filizlenen ve ritüellerinde esrar tüketilen rastafaryanizm, hindistan'ın shiva dininden çok da farklı değildir.
  
  ingilizlerin marijuana sevdası kısa sürdü. birçok hint kenevir çiftçisi ingilizler'in işlerinin kontrolünü almasından rahatsızdı ve esrarı ülke içinde ve ülke dışına taşımak için yeraltı kaçakçılık ağları ortaya çıktı.
  
  viktorya dönemi'nin genel tutuculuğu ve bu kaçakçılık ağları bir araya geldiğinde, birleşik krallık 1870'lerde esrarı suç saymak için ihtiyaç duyduğu tüm gerekçelere sahip oldu. esrar kullanımının deliliğe neden olduğunu iddia edildi ve insanlar esrar kullandıkları için akıl hastanelerine atıldı.
  
  benzer şekilde jamaika hükümeti de 1913 tarihli ganja yasası ile adada esrar kullanımını yasaklamak için elinden geleni yaptı. işçileri, esrar yerine üzerinden kâr edebilecekleri rom ile kandırmaya çalıştılar. ancak bu baskılar ironik bir şekilde rastafaryan kültürün ve esrar tüketiminin daha da yaygınlaşmasına sebep oldu.
  
  kaynak: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7