gülben ergen'le sürpriz

• senelerdir bu televizyonlarda "heyecan dindirme sekansı" izlemekten bıktım ben. heyecanlanıyorsan iki kelimeyi bir araya getiremiyorsan sunmazsın arkadaş program. sunucu dediğin heyecanlanır mı be. ilk defa televizyona çıkıyor olsa birisi, sıfır kilometre, önü açılmış yeni bir genç yüz olsa neyse; gülben ergen yani, senelerdir bu kameraların önünde. "ah canım nası helecanlı" diye izlemek zorunda mıyız nedir. berbat bir program. okan bayülgen'in benim gözümden düşmesi de saba tümer gibi bir insanı tanrıçalaştırmasıyla başlamıştır. böyle rezil programlar yapmasına gerek yok. bıktım onun da "süperim ben" havasından. neyineyse? kendisinin ve ekibinin yaptığı programlar ortada bu kadar yapabiliyorlar. zerre yenilik, nitelik, eğlence yok. nesini özleyeyim okan bayülgen'in. gittiği yerde kalsın. ilgi kendisinden başkasına kayınca gerilen, hiç olmadı mimikleriyle canlı kalmaya çalışan, bağırıp çağıran, sevdikleri hep eleştirdiği seviyede niteliksiz olsa da yere göğe sığdıramayan koca bir ego balonunu izlemekten zevk almıyorum. bu kadar. yeni yüzlerle adam gibi düzgün talk show yapılacaksa yapılsın. dünyanın ucundan getirilmiş ucubelerin şovlarıyla şişirilen, her gelen şarkıcının 3-5 playback yapıp kafa bırakmadığı, abuk sabuk tiplerin araya girip durduğu programlardan bıktım.
  
  gülben ergen'in oyunculuğu yok, oyunculuk yapıyor. sesi yok, şarkıcılık yapıyor. hiçbir sunuculuk vasfı yok, program yapıyor. memlekette adam mı kalmadı arkadaş? neden zorluyorsunuz? ulan sonra adımız agresife çıkıyor.