6 entry daha
  • başrollerinde türkan şoray ve kartal tibet'in oynadığı eğlenceli bir atıf yılmaz filmidir. filmimizde azize kızımız (türkan şoray) bir çadır tiyatrosunda insanlara gösteriler yapmaktadır. esas oğlan tarık arman (kartal tibet) ise züppe bir delikanlıdır -ki kendisine film boyunca azize tarafından sosyete diye hitap edilir- filmde alyanaklı nubar terziyan, hulusi kentmen, münir özkul gibi oyuncular da yardımcı rollerde göze çarpmaktadır. filmin konusu çok romantiktir esasında:
    sosyetenin hızlı çapkınlarından tarık, yağmurlu bir gecede mecburen arabasına alır azizeyi. böylece tanışırlar ve tesadüfler yakalarını bir türlü bırakmaz. bu arada türkan şoray tam bir ateş parçasıdır filmde cidden, çizgili pijamasıyla-gelişi güzel toplanmış saçlarıyla bile güzeldir. hafif ağzı bozuk, geveze bir kızdır, argo konuşur.
    neyse filme dönecek olursak tarıkın yelloz bir kızla nişanlısı olması ve de ayrı dünyaların insanların olmaları gibi büyük engeller vardır tabiki arada.
    kıskanç ve de sinir nişanlısı azizeyi tarıkın evinde görmesinden sebep, kıskançlıktan çıldırıp tarıkı terkedince, azize onu zor durumda bırakmamak için nişanlısı rolünde bir toplantıya katılır tarıkınan beraber. rezil olacağını düşünen tarık, girişken-sempatik tavırları nedeniyle (böyle bir şeytan tüyü durumları kızda, her çeşit danslar falan) kendisine hayranlık duyar. ve hatta dansettiği erkeklerden falan kıskanır bizimkini. böylece ilk kıvılcım, ilk aşk, ilk heyecan (ahhh) yansır seyirciye. neyse bunlar baya bi aşık olurlar işte kız tarıkın babasıyla tanışır (hulusi kentmen), onun da kalbini kazanır hemen, tarıkı adam eder (zamanında işe gitmeler vs) ancaak bir sorun vardır ki o da azizenin çadır tiyatrosunun gülü olduğunu söylememiş olduğudur tarıka. ailesini köklü bir aile gibi tanıtmıştır bi de üstüne üstlük. bacağından sakat küçük bir kızı kurtarmak amacıylan son gösterisine çıktığında foyası meydana çıkar ve ayrılırlar. bizim azize ağlayan palyaço olur o arada işte. bi acılar, mutsuzluk dalgası. en sonunda ikisi de dayanamazlar ayrılığa ve mutlu son olur. filmde bir de ibiş diye bir kukla vardır başı sıkışan buna dert yanar. bence kilit karakter oydu.

    -gelecek mi dersin ibiş? o da bizi bizim onu sevdiğimiz kadar sevdi mi?

    olsa da izlesek.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap