16 entry daha
  • hidayet karakuş 'un ilk dönem şiirlerinden..

    bağlanmak

    elleri açılmamış bir kızdın o geceyarısı eksiksiz ve tastamam
    saçların yüreğim gibi çatal-mataldı eksiksiz ve tastamam
    sinema bitmişti ışıklar bırakıp gidiyorlardı bizi tek tek
    sen gözlerinle asılıyordun ellerime dudaklarıma
    oysa ben toprağa bağlıydım eksiksiz ve tastamam

    sonra gerçekten toprağa ve çifte çubuğa ve emeğe ve belki acıya
    başka bağlanmak aklımın ucundan geçmezdi bir kez
    oysa inadına yeşil gözlerin vardı inadına
    ne yapabilirdim bağlanmanın başkası usuma gelmiyordu
    toprağa bağlıydım adem'den beri çok kez
    yüreğimin başka anlamı gözlerim vardı

    petrol koyup türkülerine çift süren adamın ıslığını koyup
    sonra elini götürüp gelecek zamanları kursun diye biletmek
    ben buğdaya, toprağa ve çift süren adamın türküsüne bağlıydım
    sen ellerini gözlerimden çekerek bekliyordun
    ışıklar koyup gidiyordu bizi tek tek
    bağlanmanın en ince ağzıydı yüreğime inen
    ko gitsin diyemedim yüreğim parçalansın istemiyordum
    çünkü toprak toprakta çiftçiler ve türküleri parçalansın istemiyordum

    yağmura çok kızıyorum her zaman ayrılığımıza yağdı
    ayrılığımıza içer gibi gökyüzü, ayrılığımıza sevinir gibi yağdı
    oysa biliyorum çimento gibi sert ve serin bir yağmurdu
    ellerini çekerken bile ben toprağa demire tütüne bağlıydım
    çimento gibi düşünüyorum şimdi sert ve serin
    belki sen bağlanmanın en geniş türküsüne geceledin

    oysa eksiksiz ve tastamam yeşildi gözlerin
    yalnız ben başka ölçülerle başka dokulara bağlıydım
    acımla örneğin tırnaklarımın kiriyle pasıla çatlağıyla
    balyozumla ya da alnı açık bir seher türküsüyle
    en kötüsü anadan doğma toprağa ellerin toprağıyla
68 entry daha
hesabın var mı? giriş yap