192 entry daha
  • "mustafa kemal paşa hazretlerine

    muhterem efendim.

    memleketin siyasî vaziyeti en hâd bir devreye geldi. kendimize bir istikamet tayini için türk milletinin zarını atıp müsbet bir vaziyet almak zamanı ise geçmek üzere bulunuyor.

    haricî vaziyet istanbul’da şöyle görünüyor:

    fransa, italya, ingiltere, türkiye’de mandaterlik meselesini amerika senatosu’na resmen teklif etmiş olmakla beraber bütün kuvvetlerini senato’nun kabul etmemesi için sarf ediyorlar. taksimden hisse kaçırmak tabii işlerine gelmiyor.

    suriye’de hüsrana uğrayan fransa, zararını türkiye’de telâfi etmek istiyor, italya namuskâr bir emperyalist olduğundan muharebeye ancak anadolu taksiminde pay almak için girdiğini açıktan açığa söylüyor. ingiltere’nin oyunu biraz daha incedir.

    ingiltere türk’ün vahdetini, asrîleşmesini, hakikî bir istiklâl almasını, âti için bile olsa istemiyor. yeni vesâit ve fikirle tamamen asrî ve kavî bir müslüman-türk hükümeti, başında hilâfet de olursa ingiltere’nin müslüman esirleri için bir su-i misâl teşkil eder. türkiye’yi kül hâlinde ingiltere alabilse, kafasını kolunu koparır, birkaç senede sadık bir müstemleke hâline koyar. buna en başta bilhassa klerikal sınıflar memleketimizde çoktan tarafdârdır. fakat bunu fransa ile dövüşmeden yapabilmek kabil olamayacağından tarafdâr olamaz. fakat türkiye’yi vahdet hâlinde muhafaza zarurî görülürse, yani taksim ancak büyük askerî fedakârlıklarla husûle geleceğini anlarsa latinleri sokmamak için amerika fikrine zahîr ve tarafdâr olur. nitekim ingiliz siyasî adamları arasında zaten bu fikre temâyül mevcut. morisson gibi meşhur simalar amerika’nın türkiye’de umumî manda almasına tarafdâr oluyorlar.

    diğer bir suret-i hal de türkiye’yi trakya’dan, izmir’den, adana’dan belki de trabzon’dan ve mutlak istanbul’dan mahrum ettikten sonra eski “kapitülasyon”ları ve boğulmaya mahkûm dahilî hudûdu ile müstakil bırakmak.

    biz istanbul’da kendimiz için bütün eski ve yeni türkiye hudutlarını şâmil olmak üzere muvakkat bir amerika mandasını ehven-i şer olarak görüyoruz. sebeplerimiz şunlardır:

    1– aramızda herhangi şerâit altında hıristiyan ekalliyetleri kalacaktır. bunlar hem osmanlı tebaası hukukundan istifade edecekler, hem de hariçte bir avrupa devletine dayanarak şûriş çıkaracaklar, mütemadî müdahaleye sebebiyet verecekler, zaten sûrî olan istiklâlimizden ekalliyetler namına her sene parça parça kaybedeceğiz.

    muntazam bir hükümet ve asrî bir idâre tesisi için patrikhane’ nin siyasî imtiyâzları, ekalliyetlerin kuvvetli devletler vasıtasıyla mütemadî tehdidi ortadan kalkmalıdır. küçük ve zayıf bir türkiye bunu yapamayacaktır.

    2– biribirini ifnâ eden, menfaat, hırsızlık veyahut sergüzeşt ve şöhret namına yaşâyânların hırsını tatmîn eden hükümet nazariyesi yerine, milletin refah ve inkişafını temîn, halkı, köyleri, sıhhati ve zihniyeti ile asrî bir halk hâline koyabilecek bir hükümet nazariyesine ve tatbikatına ihtiyacımız var. bunda lâzım gelen para, ihtisâs ve kudrete sahip değiliz. siyasî istikrazlar, siyasî esareti tezyîd ediyor. tarafgirlik, cehâlet ve çok konuşmaktan başka müsbet bir netice veren yeni bir hayat yaratamıyoruz.

    bugünkü hükümet adamlarını takdir etmese bile, halkı ve halk hükümeti tesisini münferid bilen filipin gibi vahşi bir memleketi bugün kendi kendini idâreye kadir asrî bir makine hâline koyan amerika bu hususta çok işimize geliyor. on beş yirmi sene zahmet çektikten sonra yeni bir türkiye ve her ferdi tahsili, zihniyeti ile hakikî istiklâli kafasında ve cebinde taşıyan bir türkiye’yi ancak yeni dünyanın kabiliyeti vücuda getirebilir.

    3– haricî rekabetleri ve kuvvetleri memleketimizden uzaklaştırabilecek bir zahîre ihtiyacımız var. bunu ancak avrupa haricinde ve avrupa’dan kuvvetli bir elde bulabiliriz.

    4– bugünkü emr-i vâkiler kalkmak ve sür’atle davamızı dünyaya karşı müdafaa edebilmek için lâzım gelen kuvveti hâiz bir devletin müzâheretini istemek lâzımdır. istilâcı avrupa’nın bin bir vesâiti ve mel’ûn siyasetine karşı böyle bir vekil sıfatıyla amerika’yı kendimize kazanarak ortaya atâbilirsek şark meselesi’ni de, türk meselesi’ni de âti için kendimiz halletmiş olacağız.

    bu sebeplerden dolayı sür’atle istememiz lâzım gelen amerika da tabii mahzursuz değildir. izzet-i nefsimizden epeyce fedakârlık etmek mecburiyetinde bulunuyoruz. yalnız bazılarının düşündüğü gibi amerika’nın resmî sıfatında dinî temâyül ve tarafgirlik yoktur. hıristiyanlara para verecek misyoner kadını amerika’sı, amerika’nın idarî makinesında bir mevki tutmaz. amerikanın idâre makinesı dinsiz ve milliyetsizdir. o çok ahenktar muhtelif cins ve mezhepte adamları çok imtizâclı bir surette bir arada tutmanın usûlünü biliyor.

    amerika şarkta mandaterliğe ve avrupa’da gaile almağa tarafdâr değildir. fakat onların izzet-i nefis meselesi yaptıkları, avrupa’ya usûlleri ve idealleriyle fâik bir millet olmak dâiyesindedirler. bir millet, samimiyetle amerika milletine mürâcaat ederse avrupa’ya, girdikleri memleket ve milletin hayrına nasıl bir idâre tesis edebildiklerini göstermek isterler.

    resmî amerika’nın mühim adamları arasında lehimize epeyce bir temâyül husûle geldi. istanbul’a ermeni dostu olarak gelen birçok mühim amerikalılar, türk dostu ve türk propagandacısı olarak döndüler.

    bu cereyânı temsil eden resmî ve gayr-i resmî amerika’nın fikri, hafî olarak şudur: türkiye’yi olduğu gibi, hiçbir parçaya ayırmamak, eski hudutları dahilinde vahdet içinde muhafaza etmek şartıyla umumî ve bir tek manda almak istiyorlar. suriye, amerika komisyonu orada iken umumî bir kongre akdederek amerika’yı istemiştir. amerika’da suriye’nin bu arzusu pek hararetle karşılanmıştır.

    resmî amerika bizim topraklarımız üzerinde ermenistan yapmaya mütemâyil görünmüyor. eğer manda alırlarsa bütün milletleri müsavî şerâit altında bir memleket evlâdı olarak telâkki edip alacaklarını, en mühim mehâfilinden haber aldım.

    fakat avrupa mutlak bir ermenistan meselesi yapmak –bilhassa ingiltere– ermenilere tavizat vermek istiyor, amerika efkâr-ı umumiyesinde ermeni mazlumları namına bir oyun oynamağa çalışıyor. avrupa korkusu bizim mütefekkirleri düşündürüyor. reşat hikmet bey gibi, cami bey gibi, hatta vahdet-i milliyeyi teşkil eden diplomatlarımızın, ermeni meselesi için bir suret-i hal tavsiyeleri var. resmen size yazılıyor.

    çok tehlikeli anlar geçiriyoruz. anadolu’daki harekâtı dikkat ve muhabbetle takip eden bir amerika var. hükümet ve ingilizler bunun, hıristiyanları öldürmek, ittihatçıları getirmek için bir hareket olduğunu amerika’ya telkine el birliğiyle çalışıyorlar.

    her an bu millî harekâtı durdurmak için kuvvet sevki mutasavver, bunun için ingilizleri kandırmağa çalışıyorlar. millî hareket sür’atle ve müsbet arzularla hemen meydana çıkarsa (ve hıristiyan düşmanlığı gibi bir rengi de olmazsa) amerika’da hemen zahîr bulacağını yine çok mühim temîn ediyorlar. sivas kongresi in’ikad edinceye kadar amerika komisyonunu alıkoymaya çalışıyoruz. hatta kongreye amerikalı bir gazeteci göndermeye de belki muvaffak olabileceğiz.

    işte bütün bunlar karşısında, davamızda zahîr olabilmesi için, bu fırsat dakikalarını kaybetmeden, taksim ve izmihlâl korkusu karşısında, kendimizi amerika’ya mürâcaata mecbur görüyorum. vasıf bey kardeşimizle bu hususta müşterek olan noktaları kendisi de ayrıca yazacaktır.

    türkiye’yi azim ve irâde sahibi geniş kafalı bir iki kişi belki kurtarabilir.

    sergüzeşt ve cidâl devri artık geçmiştir. atî için inkişaf ve vahdet muharebesi açmaya mecburuz. hudûdunda bu kadar çok evlâdı ölen zavallı memleketimizin fikir ve temeddün muharebesinde kaç tane şehidi var? biz türkiye’nin hayırlı evlâdlarından yarının bânileri olmalarını istiyoruz. rauf bey kardeşimizle sizin müştereken, temelleri bile çöken zavallı memleketimiz için uzakları görerek düşünüp çalışmanıza intizâr ediyoruz.

    hürmetlerimi gönderir, muvaffakiyetinize dua ederim. millî davada canıyla ve başıyla çalışanlar arasında sade bir türk askeri tevazuu ile sizinle beraber olduğumu beyan ederim.

    10 ağustos 1919
    halide edip"

    (mustafa kemal'e yazdığı mektubun tam metni )

    kaynak: vikikaynak
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap