• son derece değerli "aristoteles eğitim üzerine" ve kant'ın "eğitim üzerine" kitaplarını çevirmiştir.özellikle kant'ın kitabının önsözüne yazdıklarından bahsetmek gerek. basitçe duyarlı olmaktan öteye gittiğini ve gitmekte olduğunu gösterir burada aydoğan. yazdığı ilk önsöz aslında hepimizin her an duyduğu artık "..'ların değeri kalmadı, insanlara neler oluyor" şeklinde gayat sade dille yazılmış sözlerdir. söylediği sözleri o kadar duyar olmuşuzdur ki artık "bağışıklık" kazanmışızdır bunlara karşı. fakat nasıl olabilir böylesi bir bağışıklık? "bağışıklık" aslında olumlu birşey olarak bahsedilir biyolojide. gerçekten mekanik (bütünü-görmez) olarak düşündüğümüzde geçerlidir bu. ne var ki, insan zihinsel ve ruhsal yaşantısı için bağışıklık en ölümcül şeydir. örneğin, öleceğimiz bir gerçektir. böylesi birşeye karşı bağışıklık kazandığımız anda hayatımızın anlamı, yaşantımızın rotası tamamen değişecektir. ama bu bile kötüye kullanılmamışmıdır: "öleceksin, gününü yaşa". insan tanrısal bir varlıktır ve böylesi bir gününü gün et sözü insanı hayvana indirmeye vardıran bir uslamlamanın önemli bir halkasıdır.. aydoğan böylesi bir önsözü seçerken bizi sarsmak istemektedir ve böylesi bağışıklı olduğumuz bir dili seçmesi kesinlikle yanıltıcı olmaması lazım bizim için.

    ayrıca, aydoğan'ın bu taze iki çevirisinin yanında diğer birçok eseri de çevirmiştir. bunlardan da önemlisi kant'ın bütün eserlerini de çevirmeye başladığını duyurmaktadır. umarız, her açıdan olumlu bir şekilde sonuçlanır.
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap