russell williams

• yıllardır korku filmleri izlerim; ama hep şunu söylerim. korku filmlerinde gördüklerimiz gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz dehşetin yanında hiçbir şeydir. şu hayatta öyle insanlar vardır ki michael myers gibi kurgu korku karakterleri bu insanların yanında masum kalır.
  
  böylesi vahşi insanlardan biri de russell williams. kendisi, işlediği suçlardan ömür boyu hapse atılmadan önce parmakla gösterilen örnek bir askerdir. fakat işlediği suçların ardından rütbesi sökülür, kıyafetleri yakılır, madalyaları ve diğer askeri araç gereçleri yok edilir ve hatta işlediği suçlarda kullandığı arabası bile yetkililer tarafından paramparça edilir.
  
  russell williams, 1963 yılında ingiltere'de dünyaya gelmiştir. ailesinin kanada'ya göç etmesiyle birlikte tüm hayatı da artık bu ülkeye bağlı olacaktır. 1987 yılında kanada ordusuna katılıncaya dek hayatı tahmin edilebilir şekilde ilerler. altı yaşındayken anne ve babasının ayrılıp annesinin bir başka adamla evlenmesi dışında williams, sıradan bir vatandaştır. üniversitede ekonomi ve siyaset bilimleri okumuş, ünivesiteden mezun olduktan sonra da orduya katılmıştır.
  
  williams'ın orduda geçirdiği yıllar ise onun için belki de en güzel yıllardı. rütbesi sökülmeden önce orduda albaylığa kadar yükselmiş ve herkes tarafından parmakla gösterilen örnek bir askeri pilot olmayı başarmıştır. williams, orduda her daim seçkin bir pilot ve parlayan bir yıldız olarak görülmüştür. hatta içlerinde ii. elizabeth, edinburgh dükü, kanada genel valisi ve kanada başbakanı gibi önemli isimlerin olduğu pek çok özel uçuşun da pilotluğunu yapmıştır. elbette ki onun için güzel olan tüm bu şeyler kısa bir süre sonra geride kalacaktır.
  
  williams'ın hayatı, bir gün şüpheli sıfatıyla polis karakoluna çağrılmasıyla tamamen değişir. alanında uzman bir isim olan jim smyth tarafından yaklaşık 10 saat süren uzun bir sorgulamanın ardından williams işlediği tüm suçları itiraf edecektir.
  
  williams, 27 yaşındaki jessica lloyd isimli bir kadının ortadan kaybolmasının ardından yakalanmıştır. itiraflarına göre lloyd uyurken lloyd'un evine zorla girmiş ve kadına tecavüz etmiştir. ardından da kadının fotoğraflarını çekip kadını arabasıyla zorla kulübesine taşımıştır. kulübenin içinde de kafasına defalarca vurmak suretiyle kadına işkence etmeye devam eden williams, kadını boğup öldürdükten birkaç saat sonra da kadının cesedini bir ormanlık alana gömmüştür.
  
  williams, tüm bunları yaparken kullandığı 2001 model nissan pathfinder marka arabasının tekerleklerinin olay yerinde bıraktığı izler sonucu yakalanacaktır. lloyd'u arama çalışmaları devam ederken polisler, williams'ı aranan arabaya uygun bir araba kullandığı için durdurmuş; ancak williams evde hasta bekleyen çocuğu olduğunu söyleyerek polislerin elinden kurtulmaya çalışmıştır. fakat williams ve eşinin evlilikleri boyunca hiç çocukları olmamıştır.
  
  williams, yakalanmayacağını ve hatta yakalansa bile sahip olduğu unvan sayesinde hakkındaki suçlamaları kolaylıkla def edebileceğini düşünerek cinayet işlediği gün giydiği botlarıyla polis karakoluna gitmiştir. olay yerindeki sadece araba tekerlek izleri değil aynı zamanda ayakkabı izleri de williams'ı şüpheli yapmaya yetip artmıştır bile. fakat jim smyth'in kanıtlara ve en önemlisi de williams'ın itiraflarına ihtiyacı vardır. williams birkaç saatlik sorgunun ardından çözülmeye başlar. sadece lloyd'u değil meslektaşı 37 yaşındaki onbaş marie-france comeau da vahşice öldürmüştür. comeau'ya da tecavüz ettikten sonra kadını acımasızca öldürmüş ve tüm yaptıklarını lloyd vakasında olduğu gibi yine kameraya almıştır. comeau'nun cesedi bulunduktan sonra da maktulün babasına baş sağlığı dileklerini iletmiştir. zaten comeau, williams'ın emri altında çalışan iş arkadaşıdır.
  
  williams, sadece iki kadını gaddarca öldürmekle kalmamış aynı zamanda mahallesindeki pek çok eve gizlice girip kadın ve kız çocuklarına ait iç çamaşırları çalıp bunları evinde saklamıştır. daha sonra ortaya çıkan resimlerde, williams'ın çaldığı bu iç çamaşırlarını giyip kendi kendisinin fotoğraflarını çektiği ortaya çıkmıştır.
  
  yakalanmasının ardından başarısız bir intihar girişiminde bulunan williams, bugün ömür boyu hapis cezasıyla parmaklıklar ardındadır. yıllarca örnek bir vatandaş gibi gösterilen bir insanın, vahşi ve acımasız biri olduğunun ortaya çıkması ise insanlığın korku dolu karanlık yönlerinden bir diğeridir sadece.