• o how thy worth with manners may i sing,
    when thou art all the better part of me?
    what can mine own praise to mine own self bring,
    and what is't but mine own when i praise thee?
    even for this, let us divided live,
    and our dear love lose name of single one,
    that by this separation i may give
    that due to thee which thou deserv'st alone.
    o absence, what a torment wouldst thou prove,
    were it not thy sour leisure gave sweet leave
    to entertain the time with thoughts of love,
    which time and thoughts so sweetly dost deceive,
    and that thou teachest how to make one twain,
    by praising him here who doth hence remain.

    tuhaf meali: ya canım benim, bi önceki sone de sana çok şey yaptımdı. hani sen varken bende materyal bitmez falan. ama sen ve ben bir elmanın yarısı gibiyiz. şimdi sana olumlu ne desem, o döner dolaşır bana yapışır, kendi kendimi övüyormuşum gibi olurum. o zaman ne olur? yavşak gibi, sözlükte kendi başlığı altına entry girer gibi, her entrysinde kendi evvelki entrylerine bkz veren düdük gibi olurum. o yüzden bence, istersen bir otur önce, hah, ayrılalım. aaa sı yok. anlatacam, heyecanlanma. şimdi senle ben ayrılırsak, bi saniye dinler misin? bi saniye dinler misin? ben seni kesmedim. sen de beni dinle. ayrılalım ki ben sana hakkıyla övgüde bulunayım. yani bir süre görüşmeyelim, birbirimizi özleyelim. o arada da üzülürüz müzülürüz ama en azından birbirimizin yokluğunda aşkımızın, dostluğumuzun yüceliğini düşünür, zamanımızı hoş ederiz. hem kendimiz ile aşkı ayıracak bir referans da verir. ben buna ayrılık olarak bakmıyorum. birbirimizi özleyelim.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap