19 entry daha
  • erşan kuneri dizisinin en iyi yazılmış ve en iyi göndermelere sahip bölümü. bu bölümde cem yılmaz klişeleşmiş idealist öğretmen karakterini çok iyi tiye almış. özellikle en çok sevdiğim üç kısım var:

    idealist öğretmen kemal, daha köye adım atar atmaz köy halkını cahillikten kurtarmaya gelen süper kahraman edalarıyla köylünün eğitimsizlik sorununa parmak basmaya çalışan sorular sormaya başlar. etrafta koşup oynayan çocukları görünce "çocuklar neden sokaklarda, neden okulda değiller" sorusu üzerine aldığı "bugün cumartesi" yanıtıyla ilk kontrasını alıp "olsun çocuklar cumartesi de okula gitmeli" diye bozuntuya vermemeye çalışır.

    köye gelir gelmez tanıştığı köyün delisi karakterine "delisin ama en akıllımız sensin" klişesiyle yaklaşırken aslında deli sandığı kişinin komünist öğretmenleri fişleyen bir sivil polis olduğunun farkında değildir. deli mestan'a "delisin melisin ama en akıllımız sensin belki de" deyince mestan'dan "abartma amına koyim" yanıtı alır ki bölümün en bomba kısımlarından biridir.

    öğretmen kemal muhtarın istanbul'dan gelecek kızlarıyla tanışacaktır fakat kafasında tıpkı muhtarın köydeki kızı nazlı gibi eğitimsiz, çirkin abla profilleri vardır. fakat üç ablanın da taş gibi olduklarını ve avukatlık, yüksek mühendislik, kaymakamlık mesleklerini icra ettiklerini öğrenince kısa süreli şok geçirir. hem muhtarın sözünü dinlemeyip yoklukta nazlı'ya yanladıktan sonra ablalarının taş gibi olduğunu öğrenmesi hem de geldiği günden beri cahil ve eğitimsiz sandığı bir aileden avukat, mühendis ve kaymakam çıkması bardağı taşıran son damla olur. böylece öğretmen kemal köyde öğretmenlik yapmaktan vazgeçer.

    sekiz bölüm arasında hiç bitmemesini istediğim tek bölüm kooperatif kemal bölümüydü. keşke bu bölüm daha uzun çekilseymiş.
277 entry daha
hesabın var mı? giriş yap