23 entry daha
  • breton asilzadesi gilles de rais (1404-1440) hakkında olağandışı başka bir şey olmasaydı bile, yüz yıl savaşı'nda gösterdiği askeri başarısı ve joan of arc'ın silah arkadaşı olarak tamamladığı olağanüstü kariyeri onun bugün halen popüler olması için yeterli olurdu. ancak günümüzde, başarıları ile değil, yüzün üzerinde korkunç çocuk cinayetinin faili olarak sürdürdüğü gizli yaşamıyla anılır. bu cinayetler, onu tartışmasız tarihte kaydı bulunan ilk seri katili yapar.

    gilles de rais'in erken yaşamı trajedi ile başladı. 1415 yılı civarında babası guy de laval, kendisinin de tanık olduğu korkunç bir av kazasında, annesi marie de craon ise bilinmeyen bir nedenden öldü. büyük babası (annesinin babası) jean de craon tarafından büyütüldü.

    genç gilles de rais, her bakından yetenekli ve korkusuz bir savaşçıydı ve bu özelliklerini savaş alanında açıkça gösterdi. joan of arc sahneye çıktığında, döfen (veliaht) [daha sonra charles vii olarak anılacak] tarafından ona göz kulak olmak üzere görevlendirildi ve kısa kariyerinin birkaç büyük savaşında onunla birlikte çarpıştı. 1429' yılında, fransa'nın en yüksek askeri rütbesi olan fransa mareşali pozisyonuna atandı.

    askeri kariyeri, 1431'de joan of arc'ın henüz 19 yaşındayken ölmesi ile gerileme yaşandı ve batı fransa'da bulunan, fransa'nın en şaşalılarından biri olan malikanesinde daha fazla zaman geçirmeye başladı.

    de rais, servetini pervasızca harcadı, dekorasyonlar, hizmetçiler ve büyük bir askeri maiyet için muazzam paralar ödedi. müzik ve edebiyat eserleri sipariş etti. abartılı yaşam tarzını finanse etmek için aile arazilerini satması, aile fertleri ile büyük tartışmalar yaşamasına neden oldu.

    ilerleyen yıllarda, din ve kendi ahireti ile daha fazla ilgili görünüyordu. 1433'de kendi ruhunun refahı için kutsal masumlar şapeli (chapel of the holy innocents) adını verdiği şapelin inşasını finanse etti. burada daha sonra suçlarına konu olacak ve kendi seçtiği erkeklerden oluşan bir koro bulunuyordu. ayrıca çöken finansal durumunu düzeltmek için okültizm üzerine araştırmalar yaptı, art arda simyacılar ve büyücüler ile çalıştı.

    bu sıralarda dedikodular da ortalıkta dolaşmaya başladı. de rais'in kalelerinin çevresindeki bölgelerde çocuklar kaybolmuştu ve kaybolmaların çoğu, de rais ve hizmetçileri ile bağlantılı görünüyordu. soylular tarafından hizmetçi veya uşak olarak seçilen erkek çocukların, ailelerinden kalıcı olarak ayrılmaları yaygın olduğu için, kurbanlarının bazılarının ebeveynleri çocuklarının akıbetinden gerçekten de habersiz oluyordu.

    ancak, de rais'in canice eylemleri kurbanların ailelerinin korku ve düşük sosyal statü nedeniyle ona karşı harekete geçememesi nedeniyle bilinen bir sır haline gelmişti. örneğin, yargılamalar sırasında, 1437 yılında, de rais'in hizmetçilerinin, kalelerinden birinden yüzlerce çocuğun cesedini çöpe attığını gören tanıklar ortaya çıktı.

    de rais, cinayetlerle bağlantısı olmayan bir anlaşmazlık sonrasında bir rahibi kaçırdığı 1440 yılı eylül ayına kadar tutuklanmadı. daha sonra sapkınlık, sodomi ve 100'den fazla çocuğun cinayetide dahil olmak üzere bir dizi suçtan, kilise ve sivil mahkemede aynı anda yargılandı.

    işkence tehdidi altında kalan de rais, suçlamaları kabul etti ve on yıl süresince, hizmetçileri tarafından kaçırılan düzinelerce çocuğa törensel olarak işkence ettiğini itiraf etti. aynı anda yakılacağı ve asılacağı bir cezaya çarptırıldı ve 26 ekim 1440'da nantes şehrinde infaz edildi.

    de rais, infaz sırasında pişman ve sakindi. bu duruşu, tuhaf bir şekilde hristiyan tövbesinin bir modeli olarak kabul edildi ve övgüyle karşılandı. ölümünden sonra üç gün oruç tutuldu.

    daha da mide bulandırıcı olarak, nantes çevresindeki ebeveynlerin, çocuklarını kırbaçlayarak, de rais'in işlediği suçlara karşı duyduğu pişmanlığın ağırlığını çocuklarına empoze ettikleri ve de rais'in idamının yıldönümünü andıkları bir gelenek ortaya çıktı. bu geleneğin, de rais'in ölümünden bir asırdan fazla süre geçtiğinde dahi hayatta kaldığına inanılıyor.

    modern zaman revizyonistleri, de rais'in idam edildiği suçları gerçekten işleyip işlemediğini sorguladılar ve itirafın işkence tehdidi kullanılarak alındığına dikkat çekerek suçları işlememiş olabileceğini belirttiler. de rais'in davasındaki kanıtları inceleyen tarihçilerin çoğunluğu ise cinayetlerin de rais tarafından işlendiğine inanmaya devam ediyorlar.

    kaynak: britannica
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap