12 entry daha
  • aslında beş para etmediğini bilmeyen insandır. ancak öyle kendini şartlamış ve öylesine inanmıştırki kendisinin değer biçilemez olduğuna, işte kendini sattırtan bu inançtır. kişi ne olduğunu beyninde ve bilincinde yaşar. kendini nasıl görülmek isterse ona inanır. işin en ilginç yanı insan beyni gerçekten inandığı bir şeyi karşısındaki kişilere çok daha rahat inandırır. o denli inanmıştır ki kem küm etmez, çok doğal bir şekilde kişilerin kendisine, kendi bakış açısından bakmasını sağlar. gözleri, duruşu, tavırları ,konuşması, beden dilini kullanışı bu kendine güvenin tümünü yansıtır. o denli özgüvene sahiptir ki; karşısındaki kişi bilgisinden yüzde yüz emin olsa bile içine acaba kuşkusu yerleşir.
    beş para etmediği halde üstünde taşıdığı bu yaldızlı cilayı istediği kadar satmaya çalışan insanın ne değerde olduğunu ortaya çıkarmanın tek yolu vardır. biraz samimiyet kurun ve incecik ironik şekilde alay edin. cila ne kadar kalın olursa olsun nüvesindeki * bok değilse de bokun kokusu mutlaka ortaya çıkacaktır. bilgisinde eksiklik olup bunu özgüvenle ve şartlanmayla kapatmaya çalışan kişi ufacık bir eleştiriye ya da azıcık bir ironiye dahi tahammül edemez. mayasını mutlaka ortaya çıkarır. ne yazık ki bu tip adamlar çalışma yaşamında çok çabuk yükseldikleri için ironi ve incecik alay etme olasılığı neredeyse sıfırdır. onun için bunların ne mal olduğunu daha yükselmeden ortaya çıkarmakta yarar vardır.

    eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap