8 entry daha
  • toplumsal travmalara yol acmak uzeredir(ya da uzere filan degildir, basbaya acmistir.)

    bu sac, artik bazi insanlar uzerinde nasil bir takintiya sebep oldu, nasil bir eksiklik yaratti bilmiyorum ama tanik oldugum bir sahneden sonra, hakikatten bir hastaliga donustugune kanaat getirdim.

    yaklasik bir ay kadar once, seyredilecek bir film icin capitol'u ziyaret ettigimde, kapisinda karsilastigim bir aile, bu hastaligin da tasiyicilariydi. tabi o esnada ben bunun bir hastalik oldugunu farketmemistim ama zaten bu durum cok surmedi. neyse, olay su:

    tesetturlu bir genc annenin elinden tutan iki civciv sarisi sacli cocukk gordum kapidan girmeye calisirken. kiz bes yaslarinda var yok, oglan olan kucugu onun boy olarak da, yas olarak da yaklasik yarisina tekabul ediyor. saclar da, isveclilerde, almanlarda ve benzeri germen topluluklarinda gormeyi bekledigimiz cinsten. kucuk kizin hafif dalgali sapsari saclari belinden asagi dokuluyor, minik oglanin kivir kivir sari saclari yercekimine meydan okuyor. cok avrupai cocuklar yani.(tabi cocuklari arkadan goruyorum ben). elleri kollari da acik renk zaten, sorun yok buraya kadar. hos bir aile. kendim kapandim ama cocuklarimi da cok modern yetistiriyorum, avrupalilik bizim kanimizda var diyerekten ellerinden tutmus anneleri falan filan.

    iste bu mutluluk tablosu, cocuklarla aramda bir adim kadar kalana kadar surdu benim icin. o adimin bana gosterdigi ise, iki kardesin saclarinin diplerinden siyah siyah saclarin cikmakta oldugu gercegiydi. yani resmen, saclarini platin sarisina boyatmis 40 gobek zenci hatunlarin dip boyalarinin gelmesi gibi, cocuklarin da dip boyalari gelmis, civciv sarisi saclara meydan okuyan bildigin kara saclari dipten derinden hareket etmeye baslamisti. dogal olarak bu mutluluk tablosu gozumde catirdayip yerle bir oldu tabi. mesele bu degil. mesele, benim gordugum tablonun aniden yikima ugramasindan cok ote bir sey. bit kadar cocuklarinin saclarini "cok havali gorunuyor, aman ne avrupai bir aile oluyoruz" diyerekten civciv sarisina boyayan ve kendi gosteremedigi saclarinin yarattigi boslugu veya her neyse bunu tatmin etmeye calisan, hakikatten zavalli bir kadin ve bu kadinin bakisacisi ve bilgisizligi, cehaleti ve egosundan nasiplenerek büyüyecek o dunyadan haberi olmayan minik bebekler...

    ne desem bilemedim. bir ay sonra aklima geldiginde yine ne desem bilemiyorum zaten.
86 entry daha
hesabın var mı? giriş yap