türk ve kürt milliyetçiliği arasındaki fark

• ben bir türk milleyetçisi olarak vatan topraklarında yaşayan ve türk'ü, laz'ı, çerkez'i, kürt'ü, bu ülkeye vatandaşlık bağı olan herkesi hiç ama hiç ayırt etmeden seviyor ve savunmuyorum. şimdiden ön almalıyım ki sığınmacı olup yeni vatandaşlık kazananları bu potanın dışında tutuyorum. elbette vatansever bir iktidar hükümet olunca bu yapılan hatadan dönülecektir.
  
  ve daha dün bir sohbet ortamında şundan bahsettim; "biz bu memlekette yüzlerce yıldır kürt kardeşlerimiz ile birlikte mi yaşıyoruz? evet. milli mücadelede omuz omuza mıydık? evet. bu devletin kurucu unsurları mıyız? evet. o halde daha dün ülkeye nasıl girdiği belli olmadan girmiş milyonlarca sığınmacının dili devlet dairelerinde, sağlık merkezlerinde ikinci bir dil gibi afişleri, tabelaları süslemeye başlamış mı? evet. ben bir türk milleyetçisi olarak kürt kardeşlerimden özür dilerim o zaman arkadaş. memlekete dün girmiş ne idüğu belirsiz tiplerin dili tabelada, hastane afişlerinde, memleketi birlikte kurduğum kardeşimin dilinden öcü gibi korkuyoruz.
  
  işte benim anladığım türk milleyetçiliği budur. bu vatana ihanet etmemiş her bireyi eşit yurttaş olarak görüp, savunmaktır.
  
  ek1: kemalizm pragmatik bir ideolojidir ve güne ayak uydurur. mustafa kemal'in dönemki milliyetçilik tanımının bugünkü izdüşümü budur. ötesini kimseyle tartışmam. bu devletin kurucu ideolojisinin çıkış noktamız olduğunu biliyorum. ne mutlu ki bir gün fikirlerim bilimle çelişirse bilimi tercih edin diyen bir bayrak adama sahibiz.
  
  ek2: olumlu olumsuz bir çok mesaj aldım. kimisine yanıt verme gereği de duymadım. 36 yaşında uzunca yıllardır kuvâ-yi milliye, kemalizm, mustafa kemal yaşamı, milli mücadele süreci ve kongreler ile ilgili alan araştırmaları ve okumalar yapan bir kardeşiniz olarak eklemekte fayda görüyorum. günün problemlerinin en büyük nedeninin kemalizmin sivil ideolog yetiştirmekte geçmişte ve bugün eksik kaldığından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. güzelim ideoloji uzunca yıllar yalnızca militer yapının elinde kaldığından ne yazık ki sivil hayattan, toplum yaşamının gerçeklerinden uzak kalmış bulunmakta. rahmetli uğur mumcu belki de kemalizm için son sivil ideolog olarak karanlık odaklarca katledilmiş. bildiğim bir şey var ki; bu ülkenin mürekkep yalamış gençleri bu devletin kurucu ideolojisini güne adapte edebilir ve günün gerçekleri ile yüzleştirirse hem olması gereken türk milleyetçiliği'nin kapsamı net olarak ortaya çıkacak hem de memleket olarak daha ferah günlere hızlıca yürünecektir. ve üzülerek söylemekte fayda görmekteyim ki; cumhuriyet halk partisi bu çizgiye çekilmeden türkiye'nin kurtuluşu ve sıçrayışını mümkün görmüyorum. bugün yüce türk milleti'nin gençliğine önemli bir görev düşmektedir. iktidar partisi'nin üye sayısı 11 milyon.
  100 yıllık kurum olan cumhuriyet halk partisi'nin günkü üye sayısı ise 1 milyonun biraz üstünde. değişimin başlaması için yapılacak ilk icraatın şu olduğunu düşünüyorum; ülkede kendini vatansever olarak tanımlayan 30 yaşının altında 4 milyon genç bir hafta içinde örgütlenecek ve her nerede yaşıyorsa o ilçenin chp teşkilatına nüfusunu alıp gidecek. oradaki dinozor amca ya da fönlü teyzeye diyecek ki; "yaz dayı/teyze beni oraya, sizi buradan def etmeye geldik." 100 yılda 1 milyon üyesi olmuş bu partiye mustafa kemal'in gençleri bir haftada 3 - 4 milyonluk bir akınla istila gerçekleştirecek. önce partimizi, sonra ülkemizi geri alacağız. başka bir çıkış yolu göremiyorum.
  
  ha sen chp'ye sırt çeviremez misin? elbet çevirebilirsin. ben de sana chp'de mücadeleyi bırakmış insanları ve bugünkü karşılıklarını sorarım. misal; emine ülker tarhan, misal muharrem ince!