nato
-
son dönemdeki isveç ve finlandiya'nın üyelikleriyle iyice gündeme gelen örgüt
peki nato baltık ve özellikle arktikten ne istiyor?
biraz entry karalayalım. çayınızı kahvenizi alın başlayalım
arktik bölgesi aslında ta sovyetler zamanından beri kaynayan bir bölge. fakat artık bölge o kadar karışık ki, konuya ne açıdan bakacağımızı şaşırdım diyebilirim. ben biraz sohbet muhabbet tadında fikir ve izlenimlerimi yazacağım
öncelikle biraz isveç'i tanıyalım. isveç türk kamuoyunda tamamen huzurlu, peaceful, hümanist bir ülke olarak bilinir. fakat bu bilgi almanya ve japonya'nın ordusunun olmayışı kadar büyük bir yalandır (japon donanmasının dünyanın en kabiliyetli 3. donanması olması haricinde hiçbir problem yok tabi :p). isveç aslında avrupa'daki birçok ülkeden daha kabiliyetli bir ülke. insanlar isveç'in sadece ikeasını bilebilir fakat avrupa'daki hangi ülke tıpkı abd gibi teknoloji devi ve belki silikon vadisidir deseniz ben almanya yerine isveç derim.
isveç aslında ilginç bir ülke. zamanında norveç'i tehdit ederek norveç'in natoya girmesine ön ayak olmuş bir ülke. ama aynı zamanda nato'da olmamasına rağmen norveç'ten daha fazla natocu bir ülke . isveç bu soğuk savaş döneminde genel olarak arktik hariç askeri tarafsızlık politikası uyguladı. fakat arktikte genel olarak abd ile uyumlu politikalar yürüttü. isveç'in bu politikalardan kazandıkları da oldu elbette. ve abd'den temel olarak bazı şeyler öğrendiler. isveç her ne kadar yukarıda dediğim gibi kuzey ışıkları, yüksek refah, iyi eğitim gibi tipik nordic bilgileriyle türk kamuoyunda bilinse de isveç aslında askeri ve teknoloji alanında hiç de geri olmayan bir ülke. avrupa ülkeleri arasında savaş uçağı üretebilen, gelişmiş malzeme ve metalürji kabiliyetine sahip bir ülke. bu durum kendisine güçlü ve nitelikli bir ekonomi de sağlıyor. isveç günümüzde de abd'nin sivil ve askeri teknoloji politikalarına uyum sağlıyor. örnek verelim, isveç 1980'lerden beri sovyetlerin gerilemesiyle abd'ye daha yakın bir hal almaya başladı. bu dönemde telekomünikasyon gibi birçok sivil alana yatırım yapan isveç ericsson gibi birçok ıt/bt firması üretti. bugünlerde ise isveç inovasyon, 5g, endüstri 4.0 gibi kavramlara abd bakış açısıyla epey yakın bakan bir ülke. ki burada finlandiyayı da örnek gösterebiliriz. isveç ericcson'u kurarken, finlandiya'da nokia'yı kurmuştu. isveç başta olmak üzere nordic ülkeleri avrupadaki ilk 5g test merkezlerini, ilk 5g entegreli üretim altyapılarına geçen ilk ülkelerdi. nordic ülkeler başta çin ve birleşik krallık olmak üzere birçok ülkede yatırım yapmaya başladı. (örneğin çin'deki ningbo limanın 5g-lot üretimini aldılar, yunanistan'da alman deutsche telekom ile bütün altyapı ihalesini aldılar, fransada renault ile işbirlikleri var, vs vs)
yatırımlara birkaç örnek vermemin sebebi konuyu biraz somutlaştırmaktı. yoksa google'a basit bir araştırma ile bunları çok rahat bir şekilde bulabilirsiniz. isveç ve nordic ülkelerinin önemi nato için şudur. nato'nun 2030 hedefleri arasında müttefik ülkelerin ve diğer teknolojilerin geliştirilmesi de vardır.
çin'in son 10 yıldır avrupa ile kurduğu ilişkiler huawei ve diğer çin teknoloji firmalarının leblebi gibi avrupa'da 4g-5g ihalesi almasına sebep oldu. bu da avrupa'nın olası bir rus-çin savaşında nato tarafında çok büyük bir askeri bilgi güvenliği tehdidine yol açmasına sebep oldu. abd de olayı dengelemek için isveçli ericsson ve finlandiyalı nokia'yı denge unsuru olarak kullanmaya karar verdi. kısacası isveç'liler ve finlandiyalılar zaten uzun yıllardır nato'da olmasalar bile non major nato ally sıfatıyla natoyla tatbikat düzenliyor, çeşitli eğitim ve işbirliklerine katılıyordu. isveç ve finlandiyanın nato'ya girişi kısacası ukrayna'daki savaşla bakılamayacak kadar uzun vadeli bir olay ve abd'nin gelecekteki kuzey ipek yolu / arktik politikası için önemli bir husus.
peki arktik neden önemli
arktik abd için artık klasik blue water navy olarak denizlerde jandarmalığını gösterme bölgesinden çok ulusal güvenlik ve vatan savunması için kritik bölge konumuna ulaşmıştır. kuzey kutup bölgesinde bulunan buzullar, küresel ısınmanın etkisiyle giderek erimekte. eriyen bölgelerde bulunan kıyıdaş ülkeler ise ortaya çıkan yeni enerji kaynakları, yeni deniz alanları, yeni gemi ticaret yolları gibi sebeplerden ötürü 2000'lerin başından beri giderek rekabete tutuşmakta. bu yüzden abd özellikle deniz kuvvetleri ve hava kuvvetleriyle bölgede aktif bir mücadele konseptine geçiyor. ki son dönemde abd'nin resmi deniz ve hava kuvvetleri websitelerinden vs bu duruma yönelik epey inceleme/makale/belge gibi birçok doküman paylaşılıyor.
fakat abd için buradaki tek rakip elbette rusya değil. artık dünyanın üçüncü büyük süper gücü de olan çin de sahada. çin ekonomik büyümesiyle birlikte çok ciddi enerji ihtiyacı duyuyor. rusya ise batı yaptırımlarıyla mücadele ederken sivil ve askeri teknoloji noktasında geri kaldı. bu olan iki durum iki ülkeyi işbirliğine zorluyor. keza tarihte ilk kez rusya ve çin aynı bölgede enerji arama çalışmalarına birlikte başladılar. rusya ek olarak kuzey kutbu bölgesinde sovyetler birliğinden sonra ilk kez özel kutup birlikleri kurmaya başladılar. kuzeyde bulunan tiksi hava üssü tekrardan modernize edilip faal hala geitrildi, bölgeye bir çok s300- s400 gibi komplike hava sistemi gönderildi, yine nagurskya havalimanına da mig-31, su-35 gibi rus hava kuvvetlerinin elinde bulunan komplike uçaklar gönderilmeye başlandı. yine kara kuvvetlerinin lojistik ve muharip gücü için bölgeye soğuk bölgeler için t90 tanklarına göre daha performanslı olan t80 tankları, mi-8, mi-26 gibi birçok helikopter gönderildi. keza rus donanması da amiral gorshkov sınıfı fırkateynler, gremyashchiy ve steregushchiy sınıfı korvetler, buzkıran tipte gemiler, yasen-m sınıfı nükleer denizaltılar derken epey kabiliyetli gemilerle bölgeye geldiler.
abd için aslında rusya buradaki ana tehdit unsurlarından birisi olsa da, çin de diplomatik olarak abd'yi ciddi bir şekilde kısıtlıyor. çin abd'ye karşı nadir bulunan metallerin ithalatını kısıtlamayı planlıyor. bildiğiniz gibi abd nadir bulunan metaller konusunda verimsiz bir ülke. (tam verimsiz demeyelim ama, çin ve rusya'ya göre elbette verimsiz). örneğin soğuk savaş zamanında abdliler rusya'dan sr-71 için titanyum almıştı. bugün bu olayların bir benzeri oluyor. bu 17 tane nadir metal bizim bugün kullandığımız askeri teknolojik ürünler veya yarı iletken teknolojisi gibi birçok yüksek teknoloji ürünün içerisinde kullanılıyor. çin çevre kirliliğini pek umursamadığı için nadir metalleri tabiri caizse leblebi gibi çıkartıyor. yanlış hatırlamıyorsam nadir metallerin 3/4'ü çinde üretiliyor. abd de bu metalleri kendi toprağından çıkartmak istese de iç siyaset ve çevre kirliliği gibi konulardan ötürü henüz verimli bir şekilde işleyemiyor. bu yüzden abd çin'in bu elindeki kozu kaldırmak için arktik bölgesinde aktif olması gerekiyor. abd çin'e karşı soğuk savaşa hazırlanırken malzeme alanında fire verebilecek lükse sahip değil. ki çin sovyetlerden daha kuvvetli bir ülke. ek olarak arktik bölgesi petrol açısından da epey zengin. arktik'in %65'inde rusya meb ilan etmiş durumda ve rus doğalgazının %50'sini bu bölgeden çıkarıyor ve buzullar eridikçe yeni rezervler keşfedilmeye devam ediliyor. rusya burada en fazla buz kırıcı filoya sahip ülke. çin'in ticari gemilerine burada yaz aylarında rota oluşturuluyor ve hem mesefa hem maliyet yarı yarıya azalıyor.
arktik denizinde her ne kadar abd, rusya, kanada arasında üçlü mutabakat ile çin'i bölgeden uzak tutsalar da geçmişte rusya artık teknoloji için çin'in bu bölgeye gelmesine hiç de olumsuz bakmıyor. ki ukrayna mevzusundan sonra abd'nin artık varlığı bölgede gerilim değil rus ordusu için tehlike oluşturuyor. keza bölgede ingiltere de aktif olmaya başladı. ingiliz donanması 20 yıl sonra ilk kez donanmasını kuzey kutup bölgesine geçirdi. şimdi yavaş yavaş grönland ingiltere izlanda bölgesinde (gap bölgesi) rus denizaltı faaliyetlerinde artışlar var. abd de bu durumu karşılamak için izlanda'ya p-8 posiedon deniz karakol uçaklarından konuşlandırdı.
abd'nin ilerleyen yıllarda ise bölgeye hava kuvvetleriyle ağır basacağı aşikar
öncelikle norveç'in kapsamlı bir f-35 kullanıcısı olması ve finlandiya'nın f-35 seçmesiyle birlikte baltık ve arktik artık f-35 üssü olmaya başladı. gelecek 10 yılda arktik, ortadoğu'dan çok daha önemli bir bölge haline gelecek. abd burada rusya'ya karşı değil genel olarak çin'e karşı hazırlanıyor. kuşak yol projesini durdurmak için abd arktikte olacak demiştik. fakat kutup bölgesi harekat zorluklarıyla dolu bir ülke. kara kuvvetlerinin kullanımı dersek epey kısıtlı. donanma ise hep kutupların oluşturduğu koşullar, hem gemilerin o bölgelerde verimli olmayışı abd donanmasını zorluyor. örneğin bölgedeki bir gerilimde abd ordusu bölgeye geç intikal edebiliyor veya en basitinden bir geminin jamming kullanması bile hava platformlarına göre çok verimsiz (ilk sebebi coğrafi olmasıyla birlikte, ikinci olarak deniz kuvvetlerinin elektronik taaruz / jamming yapması hava unsurları kadar kolay değil. siz jamming yaptığınızda düşmana yerinizi belirtmeniz oldukça olası. bunun da elbette arktik gibi dar bir bölgede sıkıntıları olur. siz jamming yaptığınızda rusya'nın bölgede sizi 7/24 arayan denizaltılarına sabit koordinat vermiş oluyorsunuz. bu yüzden jamming genelde hava platformlarından yapılması daha avantajlı bir konudur.). ruslar ukrayna konusuyla finlandiya ve isveç'i nato'ya sokarak abd'nin hava kuvvetleri bazlı stratejisine çok ciddi bir gol pası verdi. okuduğum çin bazlı bütün analistlerde çinliler basit tabirle ruslara sövmekle meşgul. örneklemek gerekirse çin'den rotterdam'a giden bir gemi eğer malakka boğazı'ndan geçerse ortalama 20.000km mesafe gidiyor. lakin bering boğazı'ndan geçen bir gemi ortalama 13.000km mesafe gidiyor. çin bu 7.000 kmlik farktan ve geçen binlerce gemi düşünüldüğünde analistlere göre yılda 100 milyar dolar tasarruf sağlıyor. 100 milyar dolar ne demek derseniz, çin her yıl 1000 savaş uçağı parası kadar tasarruf ediyor. fakat rusların yaptığı ukraynadaki stratejik hatalardan ötürü artık belki de bu kadar kar edemeyecek. ve karşısında çok güçlü bir nato bulacaklar...
bakalım ileride bu entry'i genişletme niyetim var. malum arktik 10-15 yıl sonra ortadoğudan bile önemli konuma gelecek. neyse kafanızı uzun uzun cümlelerle karıştırdıysam özür dilerim, ileride telafisini yapmayı düşünüyorum :)))
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap