2 entry daha
  • sanat tarihinde bir dönüm noktası olan, mö 5. yy'da atina'da yapılmış heykel . bu cocukcağızdan önce bütün heykeller büle kaskatı, tek ayak arkada tek ayak önde ama ikisi de yere dümdüz basarak, sırtları dimdik, yüzleri tam karşıya ifadesiz bir şekilde bakarak ve inanılmaz bir simetriyle yapılıyorlarmış. nam-ı diğer gerçek insanla pek bi alakaları olmayan sadece tanrılara bağlılık ya da atletizmde üstünlük falan gibi bir şeyi ifade etmek için kullanılan zımbırtılarmış bunlar (bkz: statuettes of worshippers)(bkz: kouros)

    sonra bi gün bi amcam demiş ki, insan dediğin büle değil. bu nedenle yapmakta olduğu heykelin önce başını hafiften sağa çevirmiş, ağırlığı arkadaki ayaktan ön ayağa almış, omurgayı s şeklini alacak şekilde yapmış (bkz: contropposto) ve sonra bütün hatları azıcık da olsa yumuşatmış. böylece daha gerçekci insan figürleri yapılmaya başlanmış.

    kritios oğlanında bulunan bu küçük detaylar, sonuç olarak heykellerde ağırlığın ve gerginliğin dengesel dağılışı, farklı düzlemlerde hareket, çevreyle ilişki, ifade hede hödö gibi kavramların ortaya çıkışını sağlamıştır ki bu kavramlar hala sanatta yoğun bir şekilde kullanılmakta...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap