57 entry daha
  • eveeeet, birayı döktünüz, şarabı sulandırdınız, viskiyi yedirmeyiz.

    viski içmenin gerekçesi, lezzetli olmasıdır.

    açıklayalım:
    viskinin sevilmemesinin sebepleri üzerinden gidecek olursak, birçok kişinin sebep gösterdiği şey tadının kötü olmasıdır.
    öncelikle, tat ve lezzet iki ayrı kavramdır arkadaşlar. bu ikisi bizim topraklarda sürekli karıştırılır. neden? çünkü biz, fakir bir toplum olduğumuz için, amacımız hep karın doyurmak olmuştur. bu yüzden elimizdeki kıt malzemeler ile lezzet arayışını sürdürdüğümüz için mutfağımız gelişmiştir. bunu örnekle açıklayacağım. detaya inmeden devam edelim...

    mesela iyi şarap nedir? nasıl anlaşılır? muhtemelen, fransız aristokrat bir ailede yetişmiş olsanız, küçük yaştan itibaren sürekli iyi şaraplar tüketecek, bir damak zevkiniz oluşacak. bu damak zevki de iyi şaraplara alışmış olacak. bu yüzden gerek şaraptan anlıyor olacak, gerekse kötü şarabın tadını ayırt edebiliyor olacaktınız.

    bizim topraklarda bilhassa dini sebeplerden ötürü alkol tüketimi kısıtlı olmuştur. bu yüzden geç tanıştığımız ve az tükettiğimiz bir şeyin bize lezzetli gelmesi kolay olmayacaktır. alışmak gerekir.

    sigara içen arkadaşlar bilirler. sigaranın tadı çok kötüdür. ama zamanla, içmeye devam ettikçe tadı güzel gelmeye başlar. bu, tamamen alışmak ile bağlantılıdır.

    gelelim küçük orneklere... kuzey ülkelerinden bir insanı getirip, güneydoğu'da kuzu eti yedirin. elit bir aile mensubu ise gözlerini kocaman açarak etin mükemmel olduğunu söyleyecektir. çünkü daha önce iyi etlerden deneyimlemiş ve çok daha iyisini bulduğu için bunu anlamış ve damağı şölen alanına dönmüştür. ortalama duruma sahip bir aile mensubu ise ya beğenir ya da beğenmiş gibi yapar. o tadı ayırt edemez. çünkü damağı bu tada alışarak gelişmemiştir. yine aynı sebepten, bir istanbullu yediği ortalama bir kebaba "müthiş" derken, aynı kebaba bir antepli "bu ne lan" diyebilir.

    gelelim viskiye. viski bizim topraklara çok uzak bir içkidir. tadı iyi değildir. ama lezzetli bir içkidir. bu, sizin kaç yaşında bunu ne sıklıkla, hangi kalitede viskilerle deneyimlediğiniz ile direkt alakalıdır.

    eğer -basit bir örnek vereyim- iki marka viskiyi tadıp, arasındaki farkı anlayamıyorsanız viski konusunda damağınız gelişmemiştir ve bu durumda viski veya viski içenler hakkında yorum yapmanız doğru olmayacaktır. zira bu viskiyle değil; sizin damağınızla alakalı bir durumdur.

    gelelim aranan gerekçeye. viski lezzetli bir içkidir. damağınızda bıraktığı katmanlı tatlar da kaliteli bir içki olduğunun kanıtıdır. sakin bir kafayla, sakin bir ortamda yavaş yavaş tüketildiğinde eşsiz damak deneyimleri sağlar. ayrıca, her içkiyi illa içmek ya da anlamak zorunda değiliz dostlar. buna kafa yormak zorunda da değiliz.

    viskiniz buzsuz, tadı doyumsuz olsun.

    not: alkol dostunuz değildir.

    debe editi: güzel yorumlarınız için teşekkürler dostlar. çok fazla tavsiye isteyen olmuş. bir konuya açıklık getireyim; viski eksperi ya da degüstator değilim; içiciyim* ancak naçizane birkaç tavsiyem olur.

    türkiye pazarında bulunan viskilerden benim tercih ettiklerimi yazayım. rastgele bir sıralama yapacağım.
    1- the glenlivet. single maltların standart çizgisini çeken viski olarak bilinir. favorim 15 yıllık olanı. baharat ve meyve tatları baskın.
    2- jameson. fiyatına göre gayet leziz bir viski. hafif malt, meşe ve tam anlam veremediğim bir ceviz tadı var :)
    3- the famous grouse. tam bir lezzet/fiyat ürünü. şeker ve malt tadının altında hafif bir is tadı vardır.
    4- lagavulin. fiyat olarak ilk 3ten pahalı ancak müthiş bir viskidir. 16 yıllık olanı favorimdir. yoğun bir malt ve meyve tadı alıyorsunuz. ağzınızda bıraktığı baharat, vanilya ve is tadı efsane...
    5- jack daniel's. honey olanı. bunu viski ile dargın olanları barıştırmak için yazıyorum. bu da size sevimli gelmiyorsa, viski ve siz gerçekten ayrı dünyalara aitsiniz demektir. viski, genelde "tadı acı geliyor" denilerek dışlanan bir içki olduğundan, bu bal tadı, sizin viskiye bir şans daha vermenizi sağlayabilir. burnunuzda bırakacağı vanilya, bal ve tütsülenmiş meşe kokusunun üzerine ağzınızda bırakacağı yoğun bal, daha da bal, bir daha bal, vanilya, meşe ve kayısı tatları ile size ikinci baharı yaşatabilir.

    "ne ile içilir?" diye soranlar olmuş. canlar, ben buzsuz, sade içmeyi seviyorum. küçük ve sakin yudumlarla, yavaş yavaş içiyorum. kola ile karıştırarak da içtim, enerji içeceğiyle de, yanında çikolata da yedim, içinde dondurma da erittim... benim kanaatim, viskiyi sade, başka tatlarla karıştırmadan, kendine has tatlarını yoğun bir şekilde hissederek içmenin en güzel olduğudur.
345 entry daha
hesabın var mı? giriş yap