24 entry daha
  • sinemaya girişmeden önce avant-garde bir tiyatrocuymuş sergei amca. seyirci koltukların altına konulmuş fişekler, seyirci üzerine gerilmiş ağlar ve benzeri çarpıcı efektlerle, aşırı deneysel bir tiyatroyla neredeyse sinemasal bir anlatım aramakta olduğu söylenegelir.

    kurgu kuramını geliştiren kişi addedilmesi, lev kuleshov'a biraz haksızlık oluyor bence. her ne kadar, kuleshov'un çalışmalarına katkısı görmezden gelinemeyecek düzeyde de olsa, montaj kuramının öncülü olarak anılması gereken kişi sinemasal deneyleriyle kuleshov'du. eisenstein'ın kanımca önemi, bu montaj kuramının üzerine bir anlatı felsefesi kurabilmesi olmuştu. yani bence, eisenstein montajın atası değil, onun üzerine bir anlatı dili yerleştirmiş ilk kuramcılarından biri olmasıyla ilk büyük sinemacılardan olmuştur.

    ingilizcesi "the montage of attractions" olan bir manifestoda anlatır kuramını.

    eisenstein sinemasını kurarken kuleshov dışında iki temel kaynaktan çok etkilenmiş:
    öncelikle david wark griffith'in sineması içerdiği ırkçı motiflere rağmen, bütün dünyayı çarptığı gibi, onu da şaşkına çevirmiş.
    ama asıl sinemasal anlatımını güçlendiren şey, japon kabuki tiyatrosu üzerine çalışması olmuş. japon filolojisi üzerine araştırmalar yapmış.
    şurada biraz bu etkiden bahsediliyor:
    http://www.hatii.arts.gla.ac.uk/…bjects/eastinf.htm

    gelelim politik kısmına. sovyet avant-garde'ı ile "bürokratik sanatçılar" arasındaki ayrım pek ünlüdür. elbette brik, sonra başta mayakovski olmak üzere, meyerhold, malevich, rodchenko, el lissitzki, gabo, vertov gibi sanatçıların birleştiği lef ile çok yakın ilişkileri varmış eisenstein'ın da. yukarıda bahsi geçen manifesto lef'in dergisinde yayınlanmış misal. hatta lef yanlısı olduğu için, tiyatro yaptığı proletkült ile arası oldukça açılmış. sonra sinema alanına kayması sayesinde, oradan ayrılarak da büyük bütçeli sanat yapıtları ortaya koyma imkanını bulabilmiş. bu süreçte, "grev" filmi de ortaya çıkınca, allah baba "yürü ya kulum" demiş.

    daha detaylı bilgi için çeşitli kaynaklar:
    türkçe: http://www.kameraarkasi.org/…/sergeieisenstein.html
    ingilizce: http://www.carleton.edu/…/media110/severson/bio.htm

    bir de not: eisenstein'a duyduğum saygı bir tarafa, sinemaya bir ebeveyn arıyorsak, o bence georges melies'dir.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap