2 entry daha
  • göçmen olduğu yabancı ülkede tutunmaya, yalnızlığını yenmeye, çalışan lorna'nın duygularını sinema sahnesinden tüm gerçekliğiyle anlatmaya çalışan ödüllü avrupa yapımı film.

    sessiz gibi görünen ama genelde konuşmaması gereken yerlerde çok konuşan lorna, sıfırdan yeni bir hayat kurmak için belçika'ya yerleşmiş bir arnavut. burada sürekli farklı erkeklere güvenerek hayatını sürdürmeye çalışıyor ama genelde dilini tutamamasının da etkisiyle kazıklar yiyerek aradığı huzuru bir türlü bulamıyor ve kendisinin gerçek anlamda tek güveneceği kişi ise bir uyuşturucu bağımlısı olan claudy oluyor. ama claudy de bir gün kendinden uzaklaştırılıyor. lorna film boyunca mutluluk anlamında sürekli geriye doğru hızla giden lineer bir grafik çiziyor.

    metnin ön planda olduğu, sürekli yakın çekim kamera görüntülerin verildiği filmde keş rolündeki jérémie renier imrenilesi bir oyunculuk sergiliyor. filmde değil normal hayatta olsa bu kadar gerçekçi bir uyuşturucu bağımlısı olmazdı sanırım. gerçekçiliğin acı yüzünü filmin genelinden bireye taşımış. ortaya bu tarzda farklı bir film çıkmasında önemli etken olmuş.

    filmin en önemli eksikliği ise detaycılıktan çok uzak olması. lorna'nın ruhsal geçişlerine dair pek bir şey göremiyoruz. sevmediği bir insana bir sahne arayla aşık oluyor. bununla ilgili herhangi bir ipucuna sahip değiliz.. varsayımlar yapılabilir ancak. aklı başında normal bir bireyken, birden ruhsal çöküntü içine girdiğiyle karşılaşıyoruz. burdaki duygusal süreç hangi adımlardan geçerek oraya geldi bilemiyoruz.

    belki de türk eğitim sisteminin giriş-gelişme-sonuç odaklı beyinlerinden birine sahip olduğumdan, fransız filmlerinin genelinde olduğu gibi bu filmde de son göremedim. senaryonun ilk baştan çok farklı bir yere gittiği anda, film şimdi değişecek diyordum ki film o sırada sona erdi. en iyi senaryo seçilmiş filmden daha akılda kalıcı bir son bekliyor izleyici.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap