araka
-
görsel
michelin açıklandığında araka benim için büyük sürpriz olmuştu zira adını bile duymamıştım. dün sonunda ziyaret edebildim.
öncelikle rezervasyon yaptırmanız tavsiye ediliyor. fakat gündüz saati o kadar gerekli mi bilmiyorum. ben rezervasyonlu gittim.
araka'yı diğer michelin yıldızlı restoranlardan ayıran en önemli özellikler, öncelikle servis 12de başlıyor. şaşaalı bir restoran degil, gayet halk seviyesinde. bir otelin içinde değil, sokaktan giriyorsunuz. öğlen yemeğinde yıldızlı bir restoranda bir tabak yemek bir kadeh şarap içme fırsatı veriyor.
restoranın tadım menüsü yok muhtemelen bu yüzden de radarıma girememişti. fakat menüsü sık değişen dar bir menü. grup şeklinde gidip menünün tamamını sipariş ederseniz harika bir tadım menüsü olabilir. fiyatlar da uyguna gelir. alakart olduğu için porsiyonlar iki kişiye bir miktar fazla geliyor ama tabi ki ben her zamanki gibi aç olduğum için ne var ne yoksa sildim süpürdüm <3
biz menüden 5 kalem sipariş verdik. onlar hakkında yazmadan önce deneyimimi tek kelimeyle özetlersek "ekşi" derdim. her şey o kadar ayarında ekşiydi ki, benim gibi limon seven biri için çok çok lezzetliydi
masaya ikram olarak gelen tereyağ muazzamdı. maydonoz yağı ve siyah sarımsak içeriyormuş. ilk gelen tad çemen gibi. tek sorun bir çimdik kadar gelmesiydi herhalde. onu iki çimdik yapsalar çok iyi olur.
incecik dilimlenmiş zeytinyağlı pancar, yatağında nar ve buğday(dövme), pesto sos ve yanında lor peyniri kreması. lor peynir kreması harikaydı açıkçası. pancarlardan ufak ufak dürümler yaparak yedik bu tabağı. adanacılık
zeytinyağlı kereviz, semiz otu, incecik dilimlenmiş yeşil elma, yatağında sarı mercimekten elde edilmiş bir püre. bunun da püresi çok çok iyiydi. tabi ki bu tabağı da yeşil elmalardan dürümler yaparak yedik.
ılık zeytin salatası. bu tabak kocamdan hataylı olduğum için yer yemez kendini ele veriyor. gerek zeytini gerek balkabaklı muhammarası gerekse reyhanıyla net bir hatay salatası. zeytinlerin hatay'ın hangi yöresinden geldiğini öğrenemediler ama gökdere olduğuna kalıbımı basarım. tabak masadaki ikinci favorimdi. turşular hafif acı kereviz sapı turşusuydu. yavaş yavaş zevk ala ala yedim hepsini
ana yemek olarak çipura ve bebek kalamar aldık. çipuranın altında kara lahana ve ada çaylı patates püresi. özellikle tatsız olan kara lahanayı nasıl o kadar güzel hale getirmişler, çözemedim. asma yaprağı ekşiliğinde yumuşacık kara lahana yedim.
ve son olarak masanın yıldızı, favorim bebek kalamar. altına mandalinalı hardal sos yapmışlar, çığlık attıran bir lezzet olmuş. sona doğru gene çok sarhoş oldum ama kalamar bacaklarını sosuna batırıp batırıp ağzıma attığımı hatırlıyorum. kalamar bitince ekmek isteyip onunla sıyırdım tabağı. mutlaka ama mutlaka gittiğinizde yemenizi tavsiye ediyorum. ben sırf bu tabak için tekrar giderim.
fiyatlara gelirsek ben makul buldum hepsini. yalnızca alkol pahalı. en ucuz kırmızı şarap bin liranın üstündeydi. aldığı yıldızı dibine kadar hakeden bir yer. mutlaka gidip baby kalamar yiyiniz
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap