25 entry daha
  • bir gece los angeles, new york paris roma ve helsinki de kısa taksi yolculuklarıyla şehirleri gezdiren, kısa filmlerden mütevellit, güzel ötesi bir film.

    ben en çok winona ryder'ın taksi şöförü olduğu los angeles hikayesini sevdim.

    sadece benigni 'nin yer aldığının söylemek bile roma bölümü hakkında bir çağrışım yaptıracaktır sanırım. o kısmı çok sevmememin sebebi, hikayelerin hüzünlü birlikteliği ile uyumlu olmamasıydı. o kısım, jim jarmusch'un değil de benigni'nin bir filmi gibi duruyor. diğer bütün hikayelerde dokunaklı bir yön vardı; roma ise, nedense, kara komedi havasındaydı. belki ordaki taksi şöförünü başkası oynamalıydı ya da rahibi ya da hikaye başka türlü olmalıydı. bir şekilde diğerlerinden ayrılıyor gibiydi. ya da birbiri ile bağlantısız kısa filmler olmasına rağmen, o hariç, diğerleri birbirine sanki bağlanıyordu.

    her film öncesinde, o kısmın geçtiği şehrin meydanlarına, bir kaç köşesine birer bakış atılıyordu. en etkileyici manzara ise karla kaplı helsinki'ydi bence. ürkünç görünüyordu. tek gündüz görüntüsü de, los angeles'a aitti.

    insan, bir konsept doğrultusunda birleştirilen kısa filmler izleyince, bu tür ayrıntıları önemsiyor. kısa film izlemenin de tadı bir başka oluyor, demeden geçemeyeceğim.
108 entry daha
hesabın var mı? giriş yap