şirinler'de tek bir şirine olması
-
geçenlerde yeğenim the smurfs 2 izlerken ben de biraz izledim, sonuçta çocukluğumun en popüler çizgi filmiydi. sonrasında nostalji yapmak için şirinlerin eski bölümlerini tekrar izlemeye başladım. kahvaltı yaparken, dinlenirken vs kafa dağıtmak için izliyordum yani. çocukken insan bazı şeyleri fark edemiyor sanırım, bana bi aydınlanma geldi. bu şirine‘nin olayını tam anlayamamışım. yani bütün şirinler erkek, tek kadın şirine*. lan bu nasıl iş?
internette yaptığım araştırmalarda belçikalı karikatürist pierre culliford tarafından yaratılan şirinler’in 107 karakteri olduğu biliniyor. çok zeki ve ulvi bir bilim insanı olan gargamel ve sevimli ve zeki kedisi azman, kötü şirine’yi büyü yaparak meydana getiriyor. gargamel’in tek amacı şirine’nin şirinköy’de casusluk yapması. bir nevi truva atı amk. gargamel’in yarattığı şirine, siyah saçlara, beyaz düz bir babet ayakkabıya ve demode kıyafetlere sahip. görsel
şirinler köyüne sızdıktan sonra gargamel ile makyaj aynası vasıtasıyla görüntülü görüşme yaparak görsel planlarını uygulamaya koyuyor. kötü şirine bütün şirinlerin kalplerini fethederek gargamel’e götürmek için planlar yapıyor. buraya kadar her şey normal.
ilk başlarda seksilikten fersah fersah uzak olan kötü şirine, şirin babanın olayları anlamasından sonra, şirin baba tarafından büyü yapılarak mini etekli, stiletto giyen, sarı saçlı bir afete dönüştürülüyor görsel ve iyi bir şirine olarak şirinler köyünde hayatına devam ediyor. köyün içinde hypnotic poison parfüm sıkıp, ince siyah külotlu çorap giyerek makine mühendisliğindeki tek kız gibi gezip köyü hipnotize ediyor. ben burada biraz işkillendim. şirin baba denilen yaşlı kurt seksapeliteden çok uzak olan kötü şirine’yi neden bu hale dönüştürdü, yoksa kendi fantezi dünyasında yarattığı birisi mi acaba? herkes şirin baba komünist mi acaba diye oyalanırken yaşlı kurt bütün üyeleri erkek olan bir köyün kontrol altında tutmak için en garanti yolu seçiyor amk.
düşünsenize köyde sadece şirine var, diğer herkes erkek. bu köyde neler yaşanıyor müge anlı’nın el atması gerekiyor. ben olay bağıntısını bir figürle özetlemeye çalıştım. görsel
bu eyşanımsı şirine bütün köyü fıldır fıldır parmağında oynatıyor. sabahtan akşama süs püs, ayna karşısında götüm var pozu falan, sinsi yılan...işi gücü de yok kapı kapı avm geziyor. yahu bir de kadının her dediği bir subliminal içeriyor sinirlerim bozuldu amk. misal güçlü şirin'e en şuh ses tonuyla diyo ki "güçlü şirin, sen gerçekten çok güçlüymüşsün" ahahahha lan nooldu duvardan duvara mı vurdu kimse görmeden? müzisyen şirin'e "saksafonu ne güzel çalıyorsun ben de çalabilir miyim? diyo mesela bi bölümde. he çalabilirsin ahahahhahah...üzgün şirin neden üzgün sanıyorsunuz? burada yazamayacağım şeyleri ima etti bir bölümde hassas kalpli bu adama :(( sarı saçlarından suçlusun zehirli sarmaşık, seni gibi eve düşen yıldırım...diğer beta şirinler de çeşit çeşit yeteneklerini sergiliyor ki aman şirine denilen sinsi yılan kendilerine pas verir mi diye. bütün abazan şirinler tek alternatifleri olan fettan şirine hakkındaki umutsuz romantik fantezileriyle adeta avare gibi dolanmaktadırlar köyde. görsel
aslında işin doğrusu şirine de olmasa o mavi abazanların köyünde siksen durulmaz. çok sıkıcı...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap