otobüs şoförü
-
sıkışık trafikte inmek isteyen yolcuyu indirmeyen embesil otobüs şöförü versiyonu vardır bunların efendim.
inönü stadı önünden beşiktaşa doğru gelinmektedir, ama ilerleme santim santimdir. 15 dakkada 20 metre anca alınmıştır. bendeniz sıkılır yola yürüyerek devam etmek ister. nasılsa daha önceki otobüs şöförleri burada inmek isteyenleri hep indirmişlerdir.
şöfer beye yanına gidilip başvurulur "orta kapıyı açabilir miyiz" diye. gelen tepki son derece kaşlar kalık istif bozulmamış bir şekilde kalkan hayır arkadaşım anlamındaki eldir ve "indirmem arkadaşım" diye cevap alınır. sebep falan diye sorulur, ses yükselir ve gergin bir ses tonuyla "sen nerde bindin? duraktan mı"- tabii ki evet -" durakta bindiğin gibi durakta ineceksin" şeklinde cevap alınır.
embesil şöför bey şimdi de bize otobüse nerden binilip binilmediğini öğretmektedir.
neyse kuralı vardır bişeyi vardır bu işin denir içten ama şöföre tavrından dolayı da, indirmediğinden de sövüle sövüle dönülür tekrar oturulunur.
asıl sinir eden olay ise devamındakidir.
5-6 dk. sonrasında 40lı yaşlarında işadamı kılıklı bi amcamız gelir. şöföre aynı soruyu sorar ve kapı anında açılır. amcaya tüm duyulmuş ve duyulmamış küfürler birkaç saniye içerisinde sayılır. aynı amca 5 dk. önce karşısındaki üniversiteli genci (bkz: entry arasında hava atmak) s.klememiş, üstüne sesini yükseltip artistlik yapmış, gencin üzerinde egosunu tatmin etmiş ardından orta yaşlarda bi amcanın aynı önerisine hemen hay hay etmiş ve kapıyı açmıştır. bunun üzerine şöföre "hani durak olmadan indirmiyordun" diye bağrılır ve otobüs terk edilir. taze bir anıdır...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap