6 entry daha
  • einstein'dan ve planck'tan dersler almıştır. yani einstein'in önce öğrencisi, sonra iş arkadaşı olmuştur.

    1932 senesinde h. g. well's'in the world set free romanını okuyunca, "lan naaptık biz?" demiştir, sonra humanist bir bilimadamı olmaya karar verir. (bu cümle, öncesinde ellerini ovuşturan şeytan biçimli bir bilimadamı olduğu anlamına gelmesin, insanların nuclear chain reaction'ı ne hale getirebileceğini fark etmesi mesele)

    1961 yılında the voice of dolphins adında bir kısa hikayeler kitabı yayınlamış. kitaba ismini veren hikaye, orta avrupa'da* uluslararası bir biyoloji araştırma laboratuvarında geçiyormuş. bir yıl sonra gerçekten böyle bir laboratuvar kurulmuş. (european molecular biology laboratory) kurulan laboratuvarın kütüphanesine de the szilard library ismi verilmiş ve kütüphane için yunus'lu pullar yapılmış.

    ilerleyen yıllarda kansere yakalanmıştır. ama ilginç olan, adam kendisi bir tedavi yöntemi tasarlar, ve bu biçimde tedavi olur, vücudundaki kanserli hücreler azalır!
    ancak seneler sonra uyurken kalp krizi geçirip ölür. cenazesinde "ölüm bu adamı uykuda yakalamalıydı, yoksa ölümü alt ederdi." denmiştir ki, geçmişteki kanser vakasında harbiden herif ölümü alt etmiştir.

    ayrıca einstein'la birlikte yaptıkları buzdolabının patent bilgileri (ve belgeleri) şurda görülebilir: http://www.google.com/patents?id=t0braaaaebaj
    söz konusu buzdolabı, tarihteki ilk buzdolabı değildir! ama tasarım, güvenlik bakımından devrim niteliği taşımıştır ki hala söz konusu patent atıf alır.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap