8 entry daha
  • ebeveynlerimden tanıdığım lanet ilişki türü. ayrıca spesifik olarak bizim toplumumuzda varyantlarına sık rastlandigina dair son derece subjektif bir kanım var*

    yakin uzak cevremde şahit olmak kahır bela. gerçekten şahitliği bile beni müthiş tetikliyor.
    kadının erkeğe, bir bebeğin memeye olan sonsuz ihtiyacı gibi ihtiyaç duyması;
    asla kopamaması, koptum sanırken 2 adım uzaklaşmanin ardından görülebilecek ya da atfedilebilecek en ufak bir ışıkta tekrar salya sümük koşarak adama dönmesi şeklinde tezahür edebiliyor.

    çocukken sevgiyi ve guveni ebeveynlerinden alamamış kadınlar, hemen hepsi gibi zannediyorum. benim bildiklerim öyle...

    bagimli enerji kadında öyle inatçı ki; (tek eşli yaşamış analarımızı bi tarafa koyarsak) günümüzdeki rahatça partner değiştirilebilen "medeni" sosyal zeminlerde bile zart diye kendini gösteriyor.

    nasıl gösteriyor?
    kadın kişisi erkek karşısında sınırlarını peşin peşin alaşağı edip, esasen pek narsist eğilimleri olmayan adamdan bile narsistik tepkiler almaya başlıyor kısa süre içinde.
    eğer adam bu patolojik ilişkide doymazsa (gerçek narsistler dışındaki adamlar doymuyor) bi noktada ilişkiyi kurumaya terkederek künt bir tavır geliştiriyor.

    erkeğin olay çıkarmamayı, uçlara gitmemeyi de kapsayan bu genel ilgisizlik hali bi noktada kadını sıkıyor ve ilişkinin ucunu bırakmasına sebep oluyor. usulca ve sessizce kopuluyor...
    adam yapısal olarak narsistse ve arada bir kimya da varsa zaten, arabada gaz pedal yürüyor ilişki... o zaman çember tamamlanmış oluyor.

    bir kadın değişik yapidaki adamlarla peyderpey ilişkiler kurup nasıl her ilişkide "bi noktada" aynı kırıcı, rencide edici, hakaretamiz cümleleri duyabilir?
    duyuyor bu kadınlar.

    gerçekten dünyadaki en ömür törpüsü ilişki tipi bu bence. daha ötesini tanımadım. kanım çekiliyor bir kadının kendini eziyet görme ve suistimal edilme noktasinda bile isteye pasif bir yere konumlandirmasindan.

    hepsini omuzlarından tutup "kendine gel, kadınsın sen ya. seçensin sen, kıymetlisin ya" diye sarsma isteği duymama engel olamıyorum.

    ama sarssan sallasan ne olacak, değişmiyor ki hicbisey...

    allah hepimize sabır selamet versin. bağımlı kadınlara da, bağımlı kadinlarin yetiştirdiği benim gibi* bağımsızlık takıntılı kadınlara da...

    edit: şaşırtıcı derecede "sonunda narsist bir erkekle beraber olacagim" tipi kehanet mesajları gelmiş....
    arkadaşlar 12 yıllık evliyim ve eşim narsisisizmle uzaktan yakından alakalı bir adam değil. şükür, onun da yadsınamaz etkisi ve kendi çabamla bağımsızlık takıntımı uyku moduna aldım ve çocuklu bir aile olarak gayet mutlu bir evlilik yürütüyoruz.

    işbu entryi yakın uzak çevremden tanıdığım ve sevdiğim bağımlı kişilik yapısı taşıyan kadınlara dertlenmem ekseninde yazdım.
    farkındaysanız narsist adama atılmış tek bir taş yok. çünkü bu iş narsist erkeğin narsist olmaması beklentisinde değil; bağımlı kadının özdeğer, özsevgi, özgüven gibi hedelerini toparlayıp artik kendisi adına üzücü sonuçlara gebe seçimler yapmaması noktasında biter.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap