kerem kılıçdaroğlu

• kimsenin yerinde olmak istemeyeceği bir gençtir herhalde kendisi.
  
  üniversitedesin, bir dersten kalmışsın, akşam baban eve koltuğunun altında iki klasörle geliyor. sonra uğur dündar'ı çağırıyor üstüne bir de.
  
  klasörleri açmaya başlıyor birinci klasörde o dönem boyunca alınan yoklamaların dökümleri var. hangi günler derse gittiğini hangi günler gitmediğini takır takır sayıyor, başlıyor sormaya soruşturmaya...
  
  boncuk boncuk terleyerek cevaplıyorsun.
  
  sonra ikinci klasörü açıyor; fotokopiciden itinayla temin edilmiş ders notları ve sınav soruları. soruların cevapları ders notlarından bulunmuş işaretlenmiş. sayıp döküyor hepsini.
  
  kabus gibi kabus.