3 entry daha
  • aslında anaakımdan alışık olduğumuz bir karakter anlayışı ve hikaye kurgusu var bu filmin. farklılaştığı noktaysa yönetmenin anlatımı; çok fazla dramatize etmeden sabit kamera, dingin görsellikle adeta bir rus filmi havasında geçiyor, özellikle sonlara doğru.

    kısaca iki bölüme ayırabiliriz. ilk bölümde ukrayna'dan gelmiş ve nedeni çok açık olmamakla birlikte orospuluk yapan bir kadının hikayesi var. onun yalnızlığını ve çalıştığı yerde fedailik ya da yardımcılık yapan biriyle yaşadığı ilişkiyi görüyoruz. bu ilişkinin anlatıldığı bölümler oldukça klişe; gizli gizli buluşup sevişmeler şeklinde tezahür ediyor. bu bölümde kadının yalnızlığı iki noktada vurgulanıyor; ilki sevişmeye geldiğinde ailesiyle telefonda görüşme fırsatı yakalaması (aslında oralarda altyazı yoktu, benim yorumum o yönde), bir de patronun daha fazla para teklif etmesine rağmen yalnız bir yerde kalmak yerine arkadaşlarıyla birlikte daha az para kazanmayı tercih etmesi.

    filmin kırılma noktasından sonraysa film bir anda keskin bir dönüş yapıyor, daha çok adamın hikayesine odaklanıyoruz. yaşadığı iç sıkıntı, düştüğü ikilem... özellikle ikinci yarıda karakterler oldukça iyi, havada kalan bir şey yok. hikayenin geneli neden sonuç ilişkisinde ilerliyor ve bence bitmesi gerektiği gibi bitiyor. hatta film temposuna, meramına çok uygun bağlanıyor diyebilirim.

    bir de film 2009 oscarlarında avusturya'yı temsil edecekmiş. aslında üç maymun'a benzer şekilde suç, vicdan, ceza, yalnızlık gibi kavramlara eğilmesiyle ortak noktalar taşımıyor değil ama biçim olarak o kadar sade ki üç maymun bu filmin yanında, ecnebinin pretentious diye tek kelimede özetlediği; gösterişli ama yapmacık kalıyor. belki bu film olmasa üç maymun ilk beşe kalabilirdi, kısmet.
22 entry daha
hesabın var mı? giriş yap