1 entry daha
  • kedi köpek kuş trio'suna alışmış bir toplum olarak hamster'ı dahi fare diye sevemezken haliyle yeğlenmeyen bir durumdur.

    benimse çocukluk hayalim..

    eşi, gemici olduğundan onunla dünyayı gezebilen yan komşumuz, şu an hatırlamadığım yabancı bi memleketten yavru bir maymunla döner günlerden bir gün. bizim mahellenin de şenliği böylece başlar.

    gözleri bir börülceyi andıran (evet, o kadarcıktı sadece) bu hayvanatcağız, epi topu avuç içi büyüklüğünde olmasına rağmen eşek kadar bir kuyruğa sahiptir (cinsini bilmiyorum). minyatür elleriyle kendisine verilen sebze/meyve/çerezi kıtır kıtır götürürken biz karşısında çeşitli şebekliklerle şekilden şekle girmekteyizdir şaşkınlık ve mutluluktan. zira, hayvanat bahçesindekinden gayrı kanlı canlı bir maymun görmemişizdir o güne dek..

    komşumuz, yaz olması nedeniyle her gün maymunu balkon demirine bağlar ve işe gider. ziyaretçi akınları olur çevre mahallelerden (abartmıyorum lan?!). popüleritede tavan yaparız filan.

    sonra ne oldu bilmiyorum ama ortadan kayboldu bir gün sevgili eğlencemiz. gerçi babaaneme göre, hamile olan sahibi maymuna bakıp maymun gibi bir çocuk doğuracağından birilerine bağışlanmıştı kesin ama ben yine de o kadar emin değildim.

    onu takip eden günler, annemle babamın başının etini yediğim zamanlara denk gelir. bana maymun alııığğnhüeeee, şeklinde. onu neyle besleyeceğimi hayal ederdim; pastalar yapardım kafamdan, muzlu çilekli pastalar.. sonra altını bağlardım muşambayla (e her tarafa sıçarsa annem de ağzıma sıçar haliyle).. kafamda minik tişörtler, tulumlar dikerdim, kış gelince giydiririm diye..

    cuma pazarından alınan iki uyuşuk civcivle kandırılırdık hep, o ayrı..
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap