7 entry daha
  • sanıldığının aksine grameri, edebiyatı olan bir dildir...kürtlerin farklı ülkelerde, mecburen, yaşamaları sonucu olarak farklı lehçeleri doğal olarak oluşmuştur, ki bu bütün diller için doğal bir süreçtir...türkçe'nin bile ne halde olduğunu görmek, kürtçe'nin bu durumunu anlamaya yetecektir...

    bir başka acı nokta; yıllar yıllı türkiye'de daha "kürt" kelimesi bile yasak olduğundan insanların kürtçe türkülerden (ki bunları çoğu izzet altınmeşe isimli gereksiz insan tarafından türkçe'ye "uyarlanmaya" çalışılmıştır), romanlardan, efsanelerden haberi olmamasıdır...oysa gerek iran, gerek ırak, gerek suriye, gerekse eski sovyetlerde kalan bölgelerde yaşayan kürtlerin oldukça geniş bir üretimi olmuştur...türkiye'de yaşayanlar ancak yurtdışında çıktıklarında ürettiklerini ortaya sürebilmişlerdir (1991'e kadar durum buydu, sonrası ayrı bir tartışmadır)...

    türkiye'de yaşayan ve türkçe'yi ancak belli bir yaştan sonra öğrenebilmiş kürtlerin resmi kurumlarda dertlerini anlatırken kurdukları cümlelerin yarı türkçe yarı kürtçe olması doğaldır; zira kendilerine ana dili ile konuşma hakkı verilmemiştir...tabi bu durumdaki insanlarla "dalga geçtiğini" sanmak, ne acıdır ki, yine bu ülkenin insanları tarafından yapılmaktadır...umarım bu şekilde dalga geçenler, bir başka ülkede yaşamaya başlar ve ,atıyorum, yarı-papua yeni ginece yarı-türkçe ile dertlerini anlatmaya çalışırken, başkaları onlara bakar ve güler...belki o zaman anlarlar (sanmıyorum ama denemekte fayda var)...

    hayatı türkiye'nin batısında ve ancak 1980 sonrasını hatırlayarak geçen insanların 1970'lerde (ve öncesinde) yaşananlardan haberi olmaması doğaldır...malasef ki bu ülke, kendi ana dili ile konuşanları özel yöntemlerle sindirmeye çalışmış bir ülkedir...ne demiş bu konuda büyüklerimiz (bkz: ne mozayiği lan)...ha, kürtçe şu dilden bu dilden arak kelimeler ile oluşmuştur diyenler varsa otursunlar önce bir araştırsınlar hem kürtçe'yi, o diğer dilleri...
798 entry daha
hesabın var mı? giriş yap