4 entry daha
  • asagi tukursen sakal, yukari tukursen biyik ikilemidir. desen ki cok memnunum ezandan, hoparlorden gelen cizirtilari ornek verirler, desen ki yok arkadas ben memnun degilim, gavur olmus olursun.
    ses siddeti ayarlansa, ezanla falan bir derdi yok aslinda kimsenin. merkezi sisteme gecilince ozellikle, isin ehli guzel sesli hocalar tarafindan yapilinca bir sey dedigimiz yok. eskiden vardi bir yeniyetme.. sabah ezani okuturlardi bebeye. sesi daha tam oturmamis, bir kalin olur, bir ince olur, deli ederdi sipa. sesi catlardi boyle aniden oy oy oy..
    halbuki ezan gayet de etkileyici olabilir zaman zaman. memlekete donunce mesela, 1 sene gelmemissin turkiye'ye. eve dogru giderken ezan duyuyorsun. aglar insan. canim ezan sesi duymak istediginde evi arayip kendime telefonla ezan dinlettirmisligim de vardir. o ayri bir cagrisimdir. memlekete dair, iyi duygularla gelen bir huzun, bir sevgi seli gibi.
    konya'da guzel bir ev satilikti. yok pahasina nerdeyse. dedik kredi falan ceksek de su evi alsak. emlakciyi bulduk, haci biri. abi dedik bura ucuza gidiyor. 200 metrekare ev, icini de gezdirdi bize her sey 1. sinif malzemeden yapilmis. oyle de guzel ki. kanki olduk alacagiz, derken adam acildi bize, "abla yalniz burda cami var, ezan sesinden bebek falan uyuyamaz, sabahlari da uyandiriyor ezan sesi herkesi. ucuzlugun sebebi de bu. ben soyleyeyim de sen ister al ister alma". gercekten de caminin bahcesinde gibiydi ev. ezan basladi ama anlatilacak gibi degil. degil bebek, kimse uyuyamaz.
    mekan konya, adam haci, ev guzel, ezan siddetli ne olacak simdi?
405 entry daha
hesabın var mı? giriş yap