1 entry daha
  • 19. yy sonu, 20. yy basi viyana okulu sanat tarihcilerinden formalist alois riegl'in literature kazandirdigi terim. almancam cok kisitli oldugu icin ingilizce'den cevirmek zorunda kaldigim kadariyla "sekillendirme maksadi, istegi" gibi bir anlama geliyor gibi. riegl zaten kendisi bunu hic aciklamiyor sagolsun. yine almanca bir kavram olan zeitgeist gibi bir sey bu da, nasil o zamanin ruhu, bu da o zamanin ruhunun bicimlendirdigi materyal kultur. tabii bu cok uzerinde tartisilan bir teori sonrasinda, ama riegl kisaca diyor ki: insan, cevresini belirli bir sekilde algilamayi ister, pasif degildir, algisini ve bu algidan dogan eserleri kendisi sekillendirir. insani ise dunya gorusu, ama bu da donemin ruhuna gore degisen bir seydir. ve diyor ki (ozel olarak) sanat, dogal olanin taklidi degil, insanin gormek istedigi ideali yansitmasidir.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap