• hayatta mutlaka gidilmesi gereken dugunler vardir. bu dugunlerin basinda insanin esinin ve kendinin dugunu gelir, mamafih konumuz bu degil.

    konumuz sosyal baskinin insana takim elbise giyme, "hic degilse bir gomlek-kumas pantolon-kravat" kombinasyonu ile "bak ben sana deger verdim de giyindim" zorunluluguna soktugu dugunler olan es dost dugunleridir. alt komsu raziye teyze, yazliktan hidir amca, annenin teyze kizinin kizi...

    bu insanlarla derinlemesine olmasa da sosyal etkilesimimiz vardir. pazardan donen teyzenin torbalarini tasimisligimiz, yazlikta misafirliklerine gelen kizlara sarkmisligimiz mutlaka vardir ve olacaktir. kendi diyalogumuzdan ziyade, bu insanlarin ana baba nezdinde itibari dugune tesrif etmeyi farz haline getirir.

    "aaaa senin kucuk oglan gelmedi mi?" soru cumlesiyle yuz yuze gelmek istemeyen ebeveyn, takimi utuler, tras bicagi ile jeli sabahtan kalma oglanin odasina, mahsustan cikarilan gurultuler esliginde oglene dogru koyar.

    oglan "noluyuooeee yaaa" modunda uyandigi icin, poposundaki raziye ve hidir isimli sinekler hala saz calmaktadir.kibarca falancanin dugunune gidilmesi gerekildigi, gerekli butun esyalarin, ceyrek altin da dahil olmak uzere, temin edildigi hatirlatilip oglan banyoya sevk edilir.

    "ben kotla gitsem olmaz mi?" soru cumlesi, daha ziyade denemesi, nafile tecrube oldugundan mirilti seklinde dile getirilir, 10 dakika sessizlik akabinde sike sike banyoya gidilir.

    peder denilmesinden muzdarip olan ebeveyn, banyo yolunda oglana kirmizi kurdela verip "al kizim dugunde sacina takarsin" latifesiyle saclara gonderme yapar. anne rolundeki ebeveyn " alemsin muharrem" der ve uzerinde mutlaka dandik tas isleme olan bluzlarini denemeye koyulur.

    isin en boktan yani tras asamasidir.jilet gormeyi unutmus surat mutlaka kesilir, bir favori digerinden uzun, sakallarin cizgisi sapmis sekilde banyodan cikilir. cikis aninda peder, haci misi kivamindaki kolonyasini ayalarindan surata boca eder. yuz yikanir, koku gitmez, kesikler yanar, surat kizarir, koku gitmez.

    giyinme faslinda, kullanma aliskanligi olmadigindan gote egreti duran pantolon, yakalari birlesmeyen gomlek, orta 2 cocugu baglama stiliyle hafif yana kaymis kravat, oglanin sifatini sanki onceden death metalciymis de fethullah gulen sayesinde islama donmeye calisan adam sifatina sokar.

    dugun salonuna varildiginda oglan kliselerin icinde bulur kendini.

    i-masa vaziyet plani cikaran dugun sahibi bu cocuk 25 yasinda ben bunun yanina akrani olan, muhabbet edebilecegi cillop gibi bir kiz koyayim demez de, afyon'dan eltisinin kayinvalidesini oturtur. oglan neneye ne sorsun, camislar iyi mi kaymak nasil? nene anlamaz,zira duymaz iki de bir dislerini cikartir takar, torununa munasip kizlarin once yuzugu var mi diye bakar sonra popolarina bakar

    ii-eş dost muhafazakar ise kristal kola icilir, hic bir icki sokulmaz. ama mekani bilen ve es-dosta daha yakin gencler masa altlarindan demlenir. oglan neneyle kristal kolayi tokusturur yeri, gelirse kol arasi kola icirme varyasyonlarina girer. nene gegirir.

    iii-oglanin evveliyatini taniyan, lakin oglanin evveliyatinda kendi bilincinde olmamasindan dolayi (0-4 yaslar) taninmayan 1.50-1.55 boylarindaki teyzelerin eli opulur. teyzeler de onlerinde oglani egilterek "kemal mi bu, yok yok, nihat yok yok o da degil, felisus bu" diye kafayi oksarlar. ebeveynler kafa sallar siritirlar. "muhendis oldu teyzesi cambridge'ten mezun oldu, temmuzda ucla'ya mastera gidiyor" seklinde hava atarlar. teyzeler "eyi, eyi" diyerek deli avutma cevabi verirler.

    iv-"kaldirsana mustafa amcanin kizini dansa" israri. dogal olarak baslarda gelen giden iyice bir yerine otursun ve dugun salonumuzun da ne kadar elit oldugunu gosterelim suuruyla, piyanist santor "bessame mucho" -" i found my love in portofino" - "strangers in the night" gibi ne kadar slow parca varsa calmaya baslarlar. ebeveynin flort edilmesinde israrkes oldugu mustafa amcanin dansa kaldirilmasindaki lobi faaliyeti bu sarkilar esliginde yogunlasir. "bu sene tibbiyeyi bitiriyormus" - "iki yabanci dili var" - "masallah boylu poslu kiz"....

    hadi kor olsak neneyi kaktiracaklar lan. kiz biyikli, kekeliyor, 1,75 boy var kilo da neredeyse esdeger. "yatakta nasilmis" diye soramiyor oglan. "eyi eyi" diye gecistiriyor.

    v-tabak degistirme frekansinin hizina yetisemeden ac kalmak da cabasi. zira garson kardeslerimiz ne kadar hizli pasta asamasina gecersek o kadar erken sittirir gideriz bilinciyle hizmet verdiklerinden, tabaktakilerin yarisini yemeye vakit kalmaz. ustune ustluk nene " ben yiyemedim disim kesmiyor, sen gencsin eritirsin" diye yarisini disledigi salatalik parcasini tabaga kaktirmaya calisir.

    vi-damatla gelin danslarini ifa ettikten sonra, pistin boku cikar. once ankarali olan kizin akrabalari piste yigilip ankara havalarinda gobek atarlar. sonra aydinli olan damadin akrabalari uzun uzun zeybek oynarlar. tam heveslerini aldi oh be denilen anda, piyanist-santore nifak tohumlari serpen ankarali gorumce bir 20 tl lik karsiliginda "fidayda" caldirir, aydinli dmaat dayisi ellilik atar birden bitez yalisi gorunur.

    nene seslenir "oglum sen oynamayi bilmiyor musun?". neneye kibarca "ben bu muzikleri pek sevmiyorum" yaniti verilir. nene "sen beni gencligimde gorecektin, keklik gibi sekerdim dugunlerde" deyiverince masadan kalkilir.

    yolda kesin bir es-dost daha koldan tutar, zorla halaya sokar, yorulan halay mensuplari bir bir halaydan ayrilirken oglan kendini, elinde beyaz mendille etraflarinda acisal hizlari pi/sn olan 4 mahalle delikanlisinin halay basi olarak bulur. nenenin yani, yedek klubesinin yollari gorunur.

    vii-son duzluk, taki merasimi, dugun fotografi.suradan siyrilayim da disarida sigara icerim dusuncesi, nenenin "evladim benim siyatigim azdi takiya kadar koluna gireyim mi" onermesiyle suya duser. neneyi biraksan ebeveyn kizar. kola girilir en son nenenin olmak uzere 500 davetlinin yaladigi damat ve gelin suratina yanak surulur. zira nenenin siyatigi oglani sira sonuncusu yapmistir. nene - gelin- damat- felisus 4 lusu hatira fotografi cektirir.

    viii-son duzluk degilmis, gencler eglensin fasli. ebeveynler israr eder "aaa bak gencler eglenceye gideceklermis sen de gitsene, genc genc eglenirsiniz". bu hataya 1 kez dusulur. zira eglence mekani mutemadiyen "sen beni oldurcen mi guldurcen mi canim" ya da "seytan diyorki yanas suna" calan kucuk mafya eglence yeridir.

    bunlarin hepsi mutlaka tecrube edilmelidir. sosyal yasantinin gereklilikleri ister istemez oglani gerekliliklerin icine sokar zira hidir amcalara seneye de misafir kiz gelecektir, raziye teyze mutlaka pazardan aldigi zerzavatla bir seyler pisirip "al oglum ye, bunlari sen tasidin" deyip odullendirecektir.

    hayat devam ediyor.bir sarkininda isaret ettigi gibi gecse de yolumuz bozkirlardan denizlere cikar sokaklar.

    yani diyor ki, bugun neneyle idare et ki, yarin yazlikta misafir citirlara sirayet edebilesin.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap