aykut berber

• yatay geçiş yaptıktan sonra kendisinin verdiği strategic management dersi girdiğim ikinci dersti. ilk defa bu kadar kalabalık bir öğrenci topluluğu içindeydim ve hoca da geldiğim okulda çoğu hocada gördüğüm üzere kendinden emin ama sıkıcı olmayan, eğlenceli ama bokunu çıkarmayan biriydi ve stratejilerden o gün de pazarlamadan ve core competency den bahsederken ben de en son hayvan kastığım projemden örnekler vermek üzere söz aldım. başta, kafasını hafif eğip "sen kimsin?" der gibi baktı ve "evet" dedi. sonra başladım anlatmaya (ingilizce), güzel anlattım, güzel şeylere değindim, her şey güzel, hayat güzel o zamanlar, dekan yardımcısından "bu derslerim neden sayılmadı? başkalarının aynı nitelikteki dersleri sayıldı!?" soruma , "burası istanbul üniversitesi" cevabı almamışım, aksiyete krizi geçirmemiş,akıl sağlığım yerinde mutlu mesut bir öğrenciyim. sanırım aykut hocanın dersinde söz alanlara nazaran fazla uzun konuştuğumdan okulda bir müddet benimle ingilizce konuşmaya çalıştılar. başta anlam verememiştim, yeni geçiş yaptım "acaba ingilizce bölümdeyiz diye ingilizce konuşmaya mı kasıyorlar" dedim ama sonra anlaşıldı ki erasmus programıyla geldiğim sanılmış. hayır sadece erkekler değildi, bir kaç kız da geldi. herneyse konu dağıldı.
  içerik bakımından iyi olan sitesindeki typographic hataları düzeltmesi (fotografları da pek beğenmedim açıkcası, kendisine bu konuda yardımcı olurum seve seve :] ) umuduyla hoşçakalın.