1 entry daha
  • 11.07.1995 tarihinde,
    insanlığın bittiği yer olan srebrenica'da,
    bm tarafından güvenli bölge ilan edilen potocari kampına sığınan binlerce savaş mağduru savunmasız boşnak insanı,
    bm mülteciler komiserliği temsilcilerinin önünde,
    sırp katillerine teslim etmiş,
    dışarıda bu savunmasız insanların katledilirken attığı çığlıklar yankılanırken,
    sırp katillerin generalleriyle kampta kadeh tokuşturmuş,
    savaştan sonra ülkesi hollanda'da 'şeref madalyası' almış,
    bir tür yaşam formu..
    sözcüklerin yetersiz kaldığı yer..

    ben şimdi nasıl seveyim seni hollanda?
    söyle nasıl seveyim? batı olduğun için mi? batı dediğin, medeniyet dediğin nedir?
    her yönden güzel, asil, barışçıl insanları, sırf nefret ettiğiniz bir kültürün mirasçıları oldukları için katletmek midir medeniyet? ya da katledenlerle işbirliği yapmak?

    oysa hayatını defalarca ortaya koyarak ulusuna medeniyet yolunu gösteren bir adam aynı zamanda demişti ki;
    "savaş zaruri ve hayati olmalıdır. milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir."

    şimdi ben sana mı inanayım hollanda, yoksa ata'ya mı?

    çok güzel futbol oynadığın için mi sempati duyayım sana? portakal renginde olduğun için mi?
    sarışın mavi gözlü kızların için mi, yoksa extacy, smart shop, amsterdam geceleri için mi?
    hani ben de alkoliğin, ehli keyfin önde gideniyim ya o bakımdan..

    laleler? tahta ayakkabılar ve yel değirmenleri?

    hiçbiri yetmez.. bende kardeş acısı, sende kuyruk acısı..
    adalet yerini bulmadıkça bize huzur yok..

    nasıl seveyim şimdi ben seni?
    nasıl dindirebilirsin bu öfkemi?

    söyle bana,

    nasıl?
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap